Ankara YHT (Yüksek Hızlı Tren) garının inşası sırasında, övgü
niteliğinde sıkça “Havaalanı gibi” benzetmesi yapıldı. Bugün de gar
binasından ilk kez giren hemen herkes aynı duyguyu hissediyor. Bu
his ve teşbih boşuna değil.
Yap-İşlet-Devret (YİD) modeline dayalı Türkiye’deki ilk gar olan
Ankara YHT’nin havaalanına benzetilmesine yol açan sebep tam da bu:
Modeli.
YİD modeli, yatırımı finanse etmesi karşılığında, devletten şirkete
yıllar itibarıyla döviz cinsinden verdiği yolcu sayısı garantisi,
ticari alanların gelirleri gibi ayrıcalıklar sağlanması demek.
Bu da günün sonunda, yani 20-25 yıl bitip de şirketin projeyi
devlete devrettiği saatte yapılan yatırımın kat kat çıkarılması,
şirket kasasına milyarlar aktarılması anlamına geliyor.
Dünkü yazıda Ankara YHT için TCDD’nin yolcu başına 1.5 dolar artı
KDV üzerinden verdiği ve 14 yılı kapsayan yolcu garanti sayılarını
aktarmıştım.
Bugün de 29 Ekim 2016 tarihinde hizmete giren Ankara YHT için, bir
yıllık net yolcu sayısı ve şirketle imzalanan sözleşme kapsamında,
Limak-Kolin- Cengiz ortaklığına aktarılacak kaynağı
irdeleyeceğiz.
Aktaracağım rakamlar TCDD kaynaklı.
Garın hizmete açılışının ertesi günü 30 Ekim 2016-30 Ekim 2017
döneminde, İstanbul, Eskişehir ve Konya yönüne toplam 2 milyon 207
bin 230 yolcu seyahat etmiş.
İlk yıl için, yolcu başına 1.5 dolar artı KDV’den garanti edilen
toplam yolcu sayısı 2 milyon. Sayı 2 milyonun üzerine çıkarsa, 50
sent garanti ödeniyor.
İlk yılın 3 milyon dolara karşılık gelen garanti tutarı, mayıs ayı
dolar kurunu ortalama 4.5 TL aldığınızda 13.5 milyon TL. KDV’siyle
birlikte yaklaşık 16 milyon TL. 2 milyonun üzerine çıkan 207 bin
230 yolcu sayısı da 50 sent üzerin...