Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarihsel yapısı, ilkeleri,
değerleri, misyonu ve kendisine aidiyet duygusuyla bağlı
milyonlarca yurttaş ile ülkenin en köklü ve önemli örgütlü güçleri
arasında yer alıyor.
Yönetim sisteminin -yazılı hukuk açısından da- değişeceği ve
cumhurbaşkanı adaylarının yarıştığı tarihi 24 Haziran seçimlerinde,
milyonlarca yurttaşın bu ölçekteki bir partiden beklentilerini
yüksek tutması kadar haklı ve normal bir durum olamazdı.
İyi tasarlanmış, test edilmiş, güven veren ve sağlıklı işleyen bir
seçim takip sistemi, bu beklentilerin başında geliyordu. Rejimin
otoriterleştiği, koca ülkenin seçim verileri yayınında taammüden
tekel konumuna getirilmiş bir haber ajansına mahkûm edildiği bir
iklimde, alternatif sistem beklentisi -özellikle 16 Nisan 2017
referandumundan sonra- katlanarak artmıştı.
Önceki çeşitli seçimlerde yaşanmış, iletişim ve koordinasyon
kopukluğu gibi gerçekte seçimin seyri ve sonuçları üzerinde
belirleyici rolü bulunan temel alanlarda, benzer hatanın
tekrarlanmayacağı umudu yüksekti. Zira bu umut bizzat parti
yetkilileri tarafından topluma duyurulmuştu.
*** Ne var ki 24 Haziran gecesi,
yine bu sistemin nasıl kurulamadığını, nasıl yine iktidar
güdümündeki AA mutfağında hazırlanan manipülatif grafiklerin bütün
ekranları kapladığını, nasıl alternatif olarak kurulan Adil Seçim
Platformu’nun beklentileri karşılayamadığını izledik durduk.
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ın iki
saat arayla yaptığı açıklamalar arasındaki iddia ve ton farkı da
seçimin adil, dürüst geçmesi için gerçekten de aç, susuz ve uykusuz
kalan insanları gece karanlığında demoralize etti, hatta ağlattı.
Ciddiye almamak
Tezcan’ın o açıklamayı yaptığı sıralarda, YSK sistemine girilmiş oy
oranının AA’nın ekranları dolduran oy oranlarından farklı olması,
yurtdışından g...