htimal o ki, “yüzde 1621 oranında
artış” diye bir ifadeyi daha önce görmediniz. Kulağa öyle
tuhaf geliyor ki, bir yanlışlık olmasın diye dönüp tekrar okuyor
insan. Ocak-nisan döneminde Hazine kasasındaki nakit açığı, geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 1621 artarak 26.2 milyar TL’ye
çıkmış. Bu hesap, uzun yıllar Hazine müsteşarlığı yapmış bir isim
olan Faik Öztrak’tan geldi. Tekirdağ milletvekili
Öztrak, Hazine rakamlarını yorumladığında mali disipline neler
olduğunu daha iyi görmek mümkün.
Referandum ayı nisanda ise 12 aylık nakit açığı
bütün zamanların nakit açığı rekorunu kırmış: 62.9 milyar
TL:
Şimdi bu tabloya biraz daha netlik ayarı yapan
bir başka gelişmeden söz edelim. Köşenin düzenli okurları anımsar.
Hazine’nin bu yılın başında Ziraat Bankası aracılığıyla döviz
piyasasında 250 milyon dolar sattığı yolundaki duyumu ve bunun
üzerine Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e
yöneltilen sorulara yer vermiştik.
Bu sorular önemliydi çünkü normal koşullarda
Merkez Bankası’nın yapması gereken işlemler Ziraat Bankası’na
yaptırıldığı kuşkusu doğmuştu. Yasaya göre Ziraat Bankası, Merkez
Bankası’nın mali ajanı. Diyelim ki, bir ilçede -Merkez Bankası
şubesi olmayacağı için- Hazine’den çıkan maaş ödemeleri, Ziraat
Bankası kanalıyla yapılıp, daha sonra Merkez Bankası’na
aktarılıyor. Bu işin, harcama kısmı. Ziraat’in Merkez Bankası’yla
“muhabir banka” ilişkisi, gelirler yönünden de
benzer nitelikte. Yani X şehrinde toplanan vergiler Ziraat Bankası
üzerinden aktarılıyor.