Tarihi SİT alanları üzerine 2014 yılına kadar kamu hizmeti
binası yapılamıyordu. Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek
Kurulu’nun (KVKYK) 1996 tarihli “ilke
kararı” buna engeldi.
Şüphe yok ki, bu ilke kararının dayanağı da yasalardı.
Gel zaman git zaman, söz konusu kurul 2014 yılında fikrini
değiştiriverdi. Toplumun ortak varlığı, mirası olan tarihi SİT
alanlarını koruyan ilke kararını yozlaştıracak iki ekleme
yaptı.
271 sayılı yeni ilke kararı, 16 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlandı.
İki kritik ekten biri tarihi SİT alanında, eskiden beri süre gelen
tarımsal faaliyetle ilgiliydi. Eski ilke kararına göre, bir SİT
alanında çok eskiden beri bağ ve bahçecilik yapılıyorsa devamına
engel yoktu. Eskiden beri süregelen tarımın doğal ortamla uyumlu
olduğu, sit alanını bozmayacağı kabul ediliyordu çünkü. KVKYK eski
ilke kararına “koruma amaçlı imar planı” diye bir
ibare koydu. Bunun anlamı, koruma amaçlı imar planı yapılırsa,
tarımı faaliyetinin biteceğiydi. SARAY İNŞATININ ÖNÜNÜ
AÇTI – İlk ilke kararının arasına cerrahi bir müdahale
yapar gibi iliştirilen ikinci ibare “kamu hizmeti binası” oldu.
Bu üç kelime, bugün adına kısaca “saray” dediğimiz
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi inşaatını mümkün kıldı. Daha doğrusu
Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerine Saray yapma hedefinin
önüne çıkan “ayakbağı” mevzuatı kaldırdığı
anlaşıldı.
Ankara Mimarlar Odası, kültürel mirasın talanının önünü açan bu
ilke kararına karşı, o dönem önemli bir mücadele verdi. KVKYK’nın
siyasi baskı altına alındığını duyurdu. Dava açtı ve kazandı. Bugün
aynı konuda Danıştay’dan çıkan yeni bir karardan söz edeceğiz.
Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, şehri Antalya’da başta Kaleiçi gibi
bir tarihi kültürel mirasın varlığı olmak üzere, ülke genelindeki
pek çok kültürel mirası gözeterek ilke kararının iptali ve
yürütmenin durdurulması için dava açmıştı.
Başbakanlık müdah...