Elbette biliyorsunuz, cumhur halk demek.
Cumhurbaşkanı da halkın başkanı. Dolayısıyla arkadaşlar,
Cumhurbaşkanı’nın adımları halkı ilgilendirdiği için haber değeri
taşır.
Bilmeyen olabilir;
Gazetelerin Ankara bürosu, her sabah düzenli haber toplantısı
yapar.
Toplantılara öncelikle “rutin listesi” yön çizer. Muhabirlerin, o
gün hangi lideri, kurumu, toplantıyı izleyeceğinin, yer, saat ve
isim olarak listelendiği programdır o. Bürolara kaynağından
aktarılır.
Bir de yine muhabirlerini kişisel yetenek ve çabalarıyla
hazırladıkları “özel haberler” vardır. Her günün gündemi kabaca
böyle şekillenir. Önemli kişi ve toplantıların haberleri ve özel
haberler.
***
Cumhurbaşkanı izlemek, programlarını takip etmek, katılmak, bu
toplantılarda soru sormak (Şimdi pek sürpriz soruya mahal
verilmiyormuş. Bunun adı da gazetecilik oluyormuş.) her Ankara
bürosunun asli görevlerindendir.
Eğer Cumhurbaşkanı’nın nerede olacağı bilgisi resmen
paylaşılmamışsa,bulup açığa çıkarmak ve mümkünse izlemek de bu
göreve dahildir.
Eğer günlerden bir gün Cumhurbaşkanlığı’ndan rutin izleme programı
gelmemişse, bunu merak eden kişiye gazeteci denilir. Bu merakı
duymayan kişinin gazeteci olmadığından emin olabilirsiniz.
Cumhurbaşkanı, cumhurun başkanıysa, gazeteci de o cumhur gerçekleri
öğrensin diye çalışan kişidir zira.
Dolayısıyla arkadaşlar, cumhurbaşkanları, başbakanlar biraz
kafalarını dinleyip herkesten uzak tatil yapmak istediklerinde,
tatil yerini bulup haberleştirmek, mütevazı da olsa bir başarıya
dönüşür.
Biz ise bu başarının, hapis cezası tehdidine dönüştüğü bir ülkede
yaşıyoruz artık.
Gazeteciliğe başladığım yıl, darbeci Kenan Evren devlet başkanıydı.
Sırasıyla Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer,
Abdullah Gül ve nihayet Recep Tayyip Erdoğan. Hiçbir
cumhurbaşkanının tatilinin haberleşmesi, bir ceza soruşturmasına
konu olmadı.
Sözcü gazetesine darbe girişiminden 10 ay sonra ve 19 Mayıs
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı günü ve resmi tatilde
düzenlenen operasyonun gerekçesi olarak, Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın tatilini haber yapmak gösteriyor.
Gerçekliğin bu kadar uzağına düşmenin, sözü de yazıyı da anlamsız
kılan bir tarafı var aslında.
En aleni meslek
Yeryüzünde gazetecilik kadar aleni icra edilen ikinci bir meslek
yoktur.
Herkes için yapıldığı için, herkesin gözü önünde yapılan tek iştir
gazetecilik.
Her düzeyde aleni. Buna mecbur. Çünkü doğası başka türlüsüne izin
vermez.
Gazetecilik gizli yapılamaz.
Bilakis, her gazeteci bir haberi mümkünse yeryüzündeki herkes
okuyabilsin hayaliyle yapar ve yazar.
Gazeteciliği, gazetecileri durmaksızın terör örgütleriyle
ilişkilendirmek gazeteciliğin dinamikleri konusunda az, ama çok az
fikir sahibi olmakla (da) açıklanabilir.
Bakın, Cumhurbaşkanı’nın nerede tatil yaptığına dair haberin, terör
örgütleriyle ilişkisinin kurulmasına, yandaş gazetelerden de
tepkiler yükseliyor.