“Borç üstlenimi”, Hazine’nin (yani bizim) şirketlerin kredi
borcunu üstlenmesi anlamına geliyor. İcat sebebi ise ağırlık olarak
Şehir Hastaneleri. CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan,
şehir hastanelerini yıllardır “hayalim” diye
niteliyor.
Gelgelelim Hazine, hangi şirketin hangi projesi için kaç liralık
kredi borcu üstlendiğini saklıyor.
“Ben üstlendiğim borç sözleşmelerini Resmi Gazete’de
yayımlamayacağım” dedi iki buçuk yıl önce. Aynen böyle bir
yönetmelik yayımladı niyeyse.
Neyse ki toplu rakamı gizlemiyorlar.
Bizler, -daha doğrusu meraklısı-, her yıl bütçe TBMM’ye
sunulduğunda genel bir limit görebiliyoruz. Ki eskiden,
sadece “Hazine garantisi” için konurdu. Şimdi ikisi bir
arada, aynı maddede.
2017 bütçe tasarısı Meclis’e sunulunca baktık. Borç üstlenimi için
geçen sene 3 milyar dolar olan limit 4 milyar dolara
yükselmiş.
4 milyar dolar da Hazine garantisi. Etti mi size toplamda 2017 için
8 milyar dolarlık risk.
Ha bu arada, bütçe geçer geçmez, AKP yöneticilerinin dediğine
bakılırsa başkanlık düzenlemesi gelecekmiş Meclis’e.
Bütçe dediğiniz, kapsamlı ve zaman alıcı iş. Tabii önce o
geçirilsin, sonra sıra Başkanlığa gelir. Başkanlık,
anayasallaştığında 8 milyar dolarlık risk de buharlaşır
nasılsa...
Şehir hastaneleri
Yeni bütçedeki 4 milyar dolarlık borç üstlenimini görünce, tam da
-geçen yıla göre- 1 milyar dolarlık artışın nereden geldiğini
düşünüyordum ki, Saray’daki imza törenine rastladım.
İzmir ve Kocaeli Şehir Hastaneleri’nin (Gama ile Türkerler
ortaklığının) dış finansman imza töreni yapılıyor; Cumhurbaşkanı
Erdoğan projeler ile ilgili bilgi veriyordu. O törenin, dış
finansmanın 637 milyon dolarlık kısmının imzaları için olduğunu
böylece öğrendik.
Erdoğan, çocukluğundaki “hastaların sedye üzerinde oradan
oraya dolaştığı”manzaraları anımsatan bir konuşma yapıyordu. Pırıl
pırıl hastane, iç rahatlatan bir tıbbi donanım, güleryüzlü sağlık
personeli ve saniye şaşmayan bir hizmete kim itiraz eder?
Tabii ki hiç kimse.