AOÇ (Atatürk Orman Çiftliği) alanı, yıllardır mütecaviz bir talan altında.
Atatürk’ün, 80 yıl önce Hazine’ye halka hizmet koşuluyla
bağışladığı AOÇ, iktidar iktidar, taksit taksit, parsel parsel,
dolana dolana darmadağın edildi.
Sözcü’nün gündeme taşıdığı Balgat’taki arazinin ABD
Büyükelçiliği’ne satışı, bir hukuk cinayeti.
Üzerinden dört yıl geçmiş bu satıştaki “hülle”, muvazaa,
yasayı dolanma ve müteahhitlik firma ödemelerinin girdiği karmaşık
bir tablo var ortada.
Şimdi; olayın peşine düştü, Gazi Üniversitesi ve TOKİ yetkilileri
hakkında suç duyurusunda bulundu diye Mimarlar Odası hedefe
konuluyor.
Belki unutulmuştur. AKP’li bakanlara, yetkililere bir hatırlatma
yapalım.
Bu ülkede TBMM adına devletin bütün kurumlarını denetleyen, daha
açık bir anlatımla halkın vergilerinin nasıl harcandığının hesabını
anayasal olarak soran bir kurum var.
Adı Sayıştay.
İcraatınızı eleştiren herkesi hedef tahtasına koyup “algı
operasyonu” ezberiyle mahkûm etmeden önce, hepimizin adına
denetim yapan Sayıştay raporlarına neden kulak vermediğinizi
açıklamalısınız.
2011 tarihli AOÇ raporunun 42 ve 43. sayfalarına mesela. Modern tıp
eğitiminin gerçekleşmesi için Gazi Üniversitesi’ne 1983 yılında
devredilmiş bu devasa (396 bin 312 metrekare) AOÇ arazisinin,
TOKİ’ye hukuksuz satıldığını, bu satışta Kuzu İnşaat’ın ödemesinin
ne anlama geldiğini, TOKİ’den geri alma işlemlerinin başlatılması
gerektiğini taa yedi yıl önce (Çünkü 2010’da da yapılmış bu tespit)
raporlayan Sayıştay’ın uyarılarını neden ciddiye almadığınızı bir
açıklarsanız çok makbule geçer.
O arazinin ABD mülkiyetine geçmesinin nasıl hukuki, nasıl yasaya
uygun olduğunu da açıklarsanız memnun oluruz.
Ortada AOÇ kuruluş yasasının 9. maddesi dururken (devlet malı) TOKİ
ile ABD Büyükelçiliği arasında imzalanan gayrimenkul satış
protokolünün nasıl imzalandığını yani.
Atatürk’ün vasiyeti adına soruyoruz.
Hazine’ye devretme koşulu olan halka hizmette bahsi geçen halk
adına.
Sur’a kıymak
Sur bir kültürel miras. Yedi bin yıllık insanlık tarihi. Kürtlerin,
Ermenilerin, Keldanilerin, Süryanilerin kadim kenti. Bu
topraklardaki ortak tarihimizin parçası. Sur’un çevresi
bariyerlerle çevrili. Orada yaşayan aileler evlerinden zor
kullanılarak çıkarılıyor.
Sur’dan çığlıklar yükseliyor. İktidar buna kentsel dönüşüm diyor.
Ama orada yaşayanlar istemiyor bu dönüşümü.
İktidarın “dönüşüm” dediğinin Sur halkındaki karşılığı,
evlerine 26 bin TL değer biçilmesi (BBC Türkçe), iş