Enis
Berberoğlu meslek büyüğümdür.
Ekonomi Servis Müdürü, Haber Koordinatörü,
Ankara Temsilcisi. Hürriyet gazetesindeki muhabirlik
dönenimde uzun yıllar birlikte
çalıştık.
Kitabıma önsöz yazdı.
Gazetecilik, ama daha özelde ekonomi
gazeteciliği adına ondan öğrendiklerim az değildir.
İyi haber Enis Berberoğlu’nu heyecanlandırır.
Bu heyecanı nedeniyle olsa gerek, genç servis arkadaşlarını takdir
etmede hiç cimri değildi. Gecenin bir yarısında rahatlıkla aranan
telefonunda dinledikleri üzerine hızla değişmiş manşet sayısını
hatırlamam bile.
İlk milletvekili seçildiği 7 Haziran
seçimlerinin üzerinden iki yıl geçmiş.
Buna rağmen benim kendi payıma Enis
Berberoğlu’nu bir siyasetçi gibi görmek kolay değil.
Bu iyi bir şey midir, değil midir doğrusu
bilemiyorum.
Bildiğim, ömrünü habere adamış bir gazetecinin
günün birinde manşet konusu olmasının tuhaflığı. Tuhaf dediysem de
bu olgunun kendisi adına. Yoksa kişisel olarak enikonu
üzgünüm.
Sadece uğradığı hukuksuzluğu büyüklüğü,
savcının tutuklama talep etmediği bir davada tutuklanması nedeniyle
değil.
On yıllarca birlikte çalıştığı, mesleki
deneyimini aktardığı, iyi/kötü geniş zamanlar geçirdiği emek
verdiği genç/ kıdemli, ünlü/ünsüz onca meslektaşının yanında
olmayışı nedeniyle de.
Gazeteci meslektaşları, arkadaşları tarafından
yalnız bırakılırken o, kendisinin davanın başından, 25 yıl ceza
aldığı ana kadarki duruşunu, MİT TIR’ları haberine kaynaklık edip
etmemesi konusunun uzağından dahi geçmeyişini gerçekten önemli
buluyorum.
***