Sırada Kıbrıs Türkleri var… Bağırıp çağırma, misilleme
tehditleri ve hep aynı klişe nida üzerinden yürütülen Türk dış
politikasının son meşgalesi KKTC. Neymiş? KKTC’nin yeni
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şu hamasi ‘yavru vatan’ sözlerine
itiraz bayrağı açıp ‘kardeşlik esaslarına dayalı, kişilikli ve eşit
ilişki’ istemeye cüret etmiş. Aldığı yanıta bakın: “Ağzından çıkanı
kulağın duyuyor mu... KKTC yavrumuzdur, yavrumuz kalacaktır.” Böyle
buyurdu Türkiye’nin Cumhurbaşbakanı...
Mustafa Akıncı, KKTC’de şu meşhur ‘milli iradenin’ tezahürü olarak
yüzde 60’la seçilmeyi başardı. Kuzey Kıbrıs’ın belki de en içten,
en çözüm odaklı lideri... 1980’lerde Lefkoşa’nın Türk kesiminin
belediye başkanlığını yürütürken Rum muadili Lellos Demetriadis ile
birlikte sergilediği işbirliğiyle ‘barış ve çözüm şampiyonu’ olarak
nam salmıştı.
Akıncı, Kıbrıslı bir gazeteci dostumun dünkü telefon konuşmamızda
aktardığı üzere “çetin ceviz”. Belki de bu sebeple altında kalmadı
son nidanın. “Neden rahatsız olunuyor kardeş ilişkisinden? Bu
yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz hep yavru mu kalalım?
Ayakta durmasını beceremeyelim mi? Artık yetişkin bir insan
olmayalım mı?” tepkisi eşliğinde ekledi: “Ne söylüyorsam
arkasındayım.”