Suriye’nin Stalingrad’ı Halep’ti.
İhvan’dan El Kaide’ye uzanan şeriatçı gruplar
önce 2011 yazında silahlı isyanlarına katılmayan Haleplileri
“hain” ilan etmişti. Haleplilerin bir kısmı bir sene sonra
bu grupların mahallelerine yerleştiğini gördü. Şehir yıllarca Batı
medyasında “Suriye ordusunun kuşatması altında” diye
sunuldu. Aksine asla tümüyle cihatçı grupların eline düşmemişti. Ve
yıllar süren ağır savaşın ardından Halep, doğu mahallelerinde
sıkışan gruplardan ancak altı ay kadar önce
özgürleştirilebildi.
Batı’daki medyacıların El Kaidecilere dayanarak
yürüttüğü, çocukları meze yaptığı kampanyaları boşa çıktı. Bugün
kurtarılmış ve eski haline dönmeye çalışan Halep’ten söz
açmıyorlar. En son birinci sayfalarını süsledikleri
“Ümran”la ilgili yalanları serilmişken, edecek kelamları
yok.
***
Suriye’nin Leningrad’ı ise Deyr ez
Zor’dur.
İkinci Dünya Savaşı’nda Eylül 1941’de Nazi
Almanyası’nın kuşatması altına giren, bugünkü ismiyle St.
Petersburg. Leningrad, Ocak 1944’te Sovyet güçleri yetişene dek 872
gün kuşatma altında kalmıştı. En yıkıcı ve ağır kayıpları vermiş
şehirlerdendi.
Tıpkı bugün IŞİD tarafından iki seneden
fazladır kuşatılmış olan 100 binden fazla sivil ve Suriye ordusu
birliklerinin sadece havadan yardım aldıkları Deyr ez Zor gibi.
Haritayı açıp bakın. Suriye’nin doğusunda küçük bir adacık
göreceksiniz. Onları kurtarmak Suriyeliler için “onur
meselesi”.