Türkiye insanının demokratik anayasal haklarını kullanarak
yaptıkları barışçı gösterileri “darbecilik” ilan etmekten
çekinmemiş olanlar, hakiki darbe neymiş gördüler. Ancak
Gezi’de “darbeci” yaftası yapıştırdıkları insanların
niçin darbelere karşı olduklarını bile idrak ettiklerini
zannetmiyorum. Demokrasiyi kullanarak iktidara gelmiş siyasal
İslamcı bir iktidarın yine demokrasi gereğince sandıkla
gitmeyeceğini defalarca kanıtlamış olmasının çaresizliğini
hissetseler bile...
O zaman tekrar edelim. Türkiye’nin medeni ve demokratik zihniyeti
daha gelişmiş eğitimli insanlarının,
yani “Gezicilerin” darbelerle de, linçle de, kafa
kesmeyle de işi hiç olmadı. Ölüme, gazlanmaya, yuhalatılmaya reva
görüldüklerinde bile... Bunun sebebi en sert eleştirilerin dile
getirildiği bir sistemin askeri darbelere yeğ olduğunu
bilmelerindendir. Asker postalı altında değil özgürce yaşamak
arzularındandır.
***
Maalesef Türkiye insanının çaresizliği alçaklıklar arasında sıkışıp kalmak. Bir halk devrimini sağlayacak toplumsal taban ortada yokken bu memleketin Meclis’ini bile bombalayarak askeri darbeye kalkışanlar bir tarafta... Darbeyi fırsat belleyip otoriter rejimlerini pekiştirmek için harekete geçenler öte yanda...
***
Darbenin analizini yapacak sağlam bilgileri haiz değiliz. Pek çok soru baki. İnsanda“tiyatro” izlenimi veren “amatörlük” müdür, yoksa tasfiye edileceğini anladığı söylenen Cemaat kliğinin “panikle giriştiği kalkışma” mıdır? Ordu içinde “küçük bir grubun” harekete geçtiği öne sürülürken darbe niçin Emniyet tarafından bastırılmıştır? Niçin daha ilk saatlerde darbeye karşı açıklamalar yapan komutanlar gözaltına alınmakta? TSK içinde topyekûn Atatürkçülere tasfiye ile “siyasal İslamcı ordu” mu kurulmaya çalışılmakta?