ABD’nin ‘çılgın’
Başkanı Donald Trump,
son günlerde nükleer savaş kâbusu gördürecek tehditler savuruyor.
Odağında dünyanın ‘kapalı
kutusu’ veya ‘son
komünist ülkesi’ diye anılan Kuzey Kore
olduğu için
çoğumuz ‘anlayışla’ karşılıyoruz.
Ne de
olsa ‘çılgın’ Kim
JongUn’un yönettiği diyar. Kuzey Koreliler
liderleri ölünce histeri krizi geçiren tuhaf yaratıklar! İnsanlar
kıtlıktan ölürken nükleer teknoloji geliştiriyorlar. Öyle
biliyoruz.
Dünyanın her yerine
dair ‘eğip
bükülmüş’ enformasyonun mağduruyuz. Ne
Venezuela’da yakılan 25 Chavistten haberimiz var, ne silahlı
muhalefetin faşist saldırı taktiğinin tezahürü olan barikat
terörüne kurban gitmiş 43 insandan. Her
şey ‘demokrasi
için’ zannetmekteyiz.
***
Bu yüzden son dönemde ilk kez gazeteci
olarak Savaş Özbey’in Hürriyet
gazetesinde yayımlanan ‘Dünyanın bittiği
yerde beş gün’ adlı yazısını imrenerek
okudum. Özbey, hiçbirimizin yapamadığını yapmış, Kuzey Kore’ye
gitmiş; gördüklerini ve izlenimlerini
aktarmış.
Kimilerinin ‘turizm
firması götürmüş’ argümanı, yazısının
ehemmiyetini azaltmıyor. Özbey, başkent Pyongyang’dan antik başkent
Kaesong’a dek kuzeyden güneye dolaşmış ülkeyi, insanlarına
dokunmuş.
***
Bize aktarılan ana temaya göre Kuzey Kore; insan hakları ve ifade özgürlüğünün hiç olmadığı, binlerce insanın ağır işlerde çalıştırıldığı ve kaçmak istediği memleket.