ABD, Britanya ve Fransa koalisyonunun, artık
moda tabirle FUKUS’un Suriye saldırısı, bir şeyi net olarak ortaya
koydu: Emperyalist cephede ‘militarist kaslar’ yerli
yerinde sayılır, fakat ‘beyinsel faaliyetler’ iflas etmeye
yüz tutmakta.
Suriye saldırısı; El Kaide’nin topladığı
veriler üzerinden hüküm kesilmiş Han Şeyhun vakasından bir sene
sonra, yine kimyasal silah kullanımı iddiasıyla, bu kez sahte kanıt
yaratmaya dahi ihtiyaç duymaksızın, sahnelenmiş görüntüler
üzerinden, “Ama biz inanıyoruz” söylemiyle pazarladı.
Yalanlar ayyuka çıkmışken aklı başında kimseyi ikna etmedi. Tarihe
de ‘false flag’ yani ‘yanıltma operasyonu’ olarak
geçeceğine şüphe yok.
***
‘Tek seferlik’ diye sunulan
saldırının, müttefikini savunacağını söylemiş Rusya’nın
‘karizmasını çizildiği’ aşikâr. Diğer yandan Moskova’nın
uluslararası hukukun açık ihlali olan bu militarist saldırganlık
karşısında Üçüncü Dünya Savaşı’na girişmeye geçit vermeyecek
şekilde kırmızı çizgilerini kabul ettirmiş olduğu, saldırının
boyutlarının sınırlandırılmasından belli.
Taraflar bir ‘deneme’ yaptı. Suriye
sahasında değişiklik yaratmadı. Başarısı tartışmalı. Saldırgan
cephe dağınık. Birleşik cephe tesisi için Suriye yangınının
dinmesine izin vermeyecekleri ise açık.
***
Dolayısıyla jeopolitik hedefleri için yeni
‘şeytanlaştırmalar’ eşliğinde yeni ‘false
flag’ beklemek gerçekçi. Sorun şu ki, geçmişte yutturulmuş
olanların internet çağında pazarlanması sıkıntılı. Yine de
yenilerine maruz kalacağımız için beyinleri tazelemekte fayda çok.
Gizlilik örtüleri kalkmış birkaç örnek:
• 1960’larda John F.
Kennedy’ye takılmış olan Guantanamo Körfezi’nde kendi
botlarını havaya uçurup Miami’yi bombalayıp suçu
Castro’ya atmaya ve Küba’ya müdahale zemini
yaratmaya yönelik Northwoods operasyonu.
• 1964’te Kuzey Vietnam hücumbotlarını
sahte radyo sinyalleri ve radar görüntüleriyle USS Maddox’a
saldırmış gibi gösterip tekrarlandığı iddiasıyla ABD’yi 55 bin
askeri ve 3 milyon Güney Asyalının can verdiği tarihinin en feci
çatışmasına sokmuş olan Tonkin Körfezi komplosu.
• 1990’da Kuveyt savaşının insani
cephesini Amerikan halkına PR şirketi Hill and Knowlton’un
sponsorluğunda “Irak askerleri inkübatörlerden
çıkardıkları bebekleri yere atıyorlar” söylemiyle
açmış büyükelçinin 15 yaşındaki kızı Neyire.
• 1998’de Bill Clinton
Amerikası’nın Sudan’da “El Kaideciler vardı” diye
pazarlayarak vurduğu El Şifa ilaç fabrikası faciası.
• 2003’te Bush
yönetiminin kitle imha silahları yalanıyla giriştiği Irak
işgali.
• 2011’de Libya lideri
Kaddafi’nin orduya “Sivillere sakın ateş
açmayın” dediği ses kaydını çarpıtıp ‘ateş açma emri
verdiği’ iddiası üzerinden NATO eşliğinde ‘insani
müdahale’.
***