Güzel Türkçemizde boşu boşuna “zorla güzellik
olmaz” demezler. İcabında fazla ısrarla “kaş
yapayım derken göz çıkartırsın”.
Cumhurbaşkanı’nın “Amerika seferi” ve ABD Başkanı’yla
tercümanlı 25 dakikaya tekabül eden gayriresmi 50 dakikalık
temasının öyküsü, vecizelerimiz alt alta sıralanarak da
anlatılabilir.
Lakin biz, memleketimizin ahval-i şeraiti için kara komediye
dönüşen bu seferin manalarına bakalım. Malum, “Kırmızı
Oda” fotoğrafından Türkiye’de devşirilecek“sandıkçı
çoğunlukçuluk”, Obama’nın azarıyla
duygusal “N’ayıııır, N’olamazzz”teessüfüne dönüştü. O zaman
seferin “ederini” belirlemek şart oldu.
***
Türkiye kamu diplomasisi, Rusya ve İran’ın yokluğunda havada kalan bir nükleer zirveyi, beş günlük sefere dönüştürerek şu konjonktürde en ciddi hatayı yaptı. Misal Batı’da İslamofobiyle iştigal eden Obama’nın meşhur caminin açılışını Erdoğan’la yapmak istememesini idrak edemediler.