Yaptığı ırkçılığa gösterilen tepki sonrasında Turkcell reklamı bile
iptal edilmişti...
Anlaşılan Yıldız bu ırkçılık sınavını geçemeyecek.
Şimdi O Ses Türkiye jürisine girdi ve daha ikinci haftada Gökhan
Özoğuz’la ilk ciddi tartışmasını yaşadı.
Önceki gün yapılan çekimlerde, muhtemelen ekranda izleyemeyeceğiniz
bu tartışmada neler yaşandığını anlatayım...
Yarışmaya Balkan müziği söyleyen bir kadın katılmış, bütün jüri
dönmüş bir tek Yıldız dönmemiş...
Performansın sonunda da “Aaa sen Türkmüşsün... Ben seni yabancısın
sandım. Türk olduğunu bilsem dönerdim” demiş.
Bu söze Gökhan sinirlenmiş, “Bu yarışmaya yabancılar da geliyor,
niye dönmezdin ki” diyerek Yıldız’a itiraz etmiş...
Diyorum ya Yıldız bu ırkçılık sınavını geçemeyecek diye, yaptığı
hatanın farkında değil ısrarcı olmuş...
“Burası O Ses Türkiye, ben Türk arıyorum. Burası O Ses İngiltere
değil, öyle olsaydı İngiliz arardım” demiş.
Gökhan’ı tanırım, böyle ayrımcılıklar konusunda sessiz kalacak biri
değildir.
O da öyle yapmış, sesini yükseltmiş, “Sen o zaman Kürtlerin
yarışmasına da itiraz edersin” falan deyince ortalık karışmış.
Olaya Acun müdahale etmiş, sakin olun diye tarafları uyarmış, olay
ikilinin mikrofon seslerinin kesilmesine kadar varmış.
Sonunda bakmışlar olacak gibi değil, seyirciyi, yarışmacıları
gönderip çekimi iptal etmişler.
Gökhan’la Yıldız’ın arasındaki tartışma kuliste bile sürmüş.
Yıldız Tilbe geçen günkü bir bölümde de Azerbaycanlı bir Türk’ün
konuşmasına takılarak, “Ben takımımıza güzel Türkçe konuşan
arıyorum” demiş, Azeri Türkü’nün konuşmasını beğenmediğini belli
etmişti...
Yıldız Tilbe ya jüri koltuğuna oturduğu programın dünyada ve
Türkiye’de önceki örneklerinden habersiz -ki hiçbir yerde
yarışmacının diline, dinine, ırkına bakılmaz- ya kaba saba bir
milliyetçilik peşinde koşuyor.
İlk günden beri Yıldız’ın O Ses koltuğunda uzun süreli
oturabileceğine ihtimal vermiyordum, çalışma yoğunluğundan falan
arıza çıkarmasını bekliyordum ama o bir kez daha ırkçılık konusunda
sınıfta kaldı.
Muhtemelen bu tartışmayı ekranda izleyemeyeceğiz ama Yıldız Tilbe
televizyon programları için bir saatli bomba olduğunu bir kez daha
kanıtladı.
İtirazım Kerimcan’a değil kültürel erozyona...
Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz benim televizyonda
kendisini eleştirmeme alınganlık yaptı...
“Ben tırnaklarımla buraya geldim... Havadan para kazanmıyorum,
çalışarak bu pahalı hayatı sürüyorum” falan diyerek yanıt verdi
bana.
Neden eleştirdiğimi bir de yazılı anlatayım...
Ben Kerimcan’ın kişiliğine, cinsel yönelimine asla söz söylemem.
Bunu kimseye yapmadım, Kerimcan’a da yapmam...
Benim itirazım Kerimcan’ın kişiliğinde oluşan prototipe...
Sosyal medya Kerimcan’ın birbirinden kötü kopyalarıyla dolu.
Gençlerin kolay para kazanmanın yolunu, Kerimcan’ı taklit ederek
bulabileceğini sanmasına itiraz ediyorum...
Kimse iki kitap okuyayım, iyi bir eğitim alayım, sanatta bilimde
sporda bir şeyler yapayım derdinde değil artık.
Gençlerin kafasında varsa yoksa sosyal medyada fenomen olup, kolay
yoldan para kazanmak var.
Kerimcan dünyadaki benzerleri gibi çok daha fazla kazansın umurumda
değil ama bırakın benim de bu kültürel erozyona itiraz etme hakkım
olsun...
Sonunda Zafer Algöz bana hak verdi!
Dört-beş yıl önce bu tartışmayı ortaya atmıştım: Türkiye’de
kadın komedyen yok diye...
O zaman da çok tartışılmıştı, bana itiraz eden kadın oyuncular
çıkmıştı...
Demet Akbağ, Yasemin Yalçın gibi bir-iki örnek dışında hâlâ
iddiamın arkasındayım...
Uzun yıllar sonra Zafer Algöz, “Kadın komedyen yetişmiyor” diyerek
bana hak verdi...
O da benim gibi Demet Akbağ, Yasemin Yalçın diyebiliyor sadece.
Ben bunu söylediğimde daha Gupse Özay’lar, Büşra Pekin’ler, Ezgi
Mola’lar yeni yeni parlamaya başlamıştı.
Evet genç kuşaktan da komik kadınlar çıkmaya başladı ama erkek
komedi oyuncularının yanında azlar...
Bonzaici servis şoförü çocukları öldürünce mi suçlu olacak