İran’da düşen özel jette 11 genç insanımızı kaybettik. Mina Başaran’ın bekarlığa veda partisi için Dubai’ye giden uçağın düştüğünü öğrendiğim an, Başaran’ın sosyal medya sayfasındaki yorumları okumaya başladım.
Uçağın düştüğü haberi ilk geldiğinde 50-60 olan yorum sayısı
hızla artmaya başladı.
Üzüntüsünü dile getiren, fotoğraftaki tüm genç kadınların hayatını
kaybetmesine kahrolan, Allah’tan rahmet dileyen yorumcu sayısı
fazlaydı...
Ne zaman ki sayfadaki yorumlar binlere ulaştı, çatlak sesler de
çıkmaya başladı...
Keşke dedim, şu an aileye ulaşabilsem ve sosyal medya hesabını
kapattırabilsem...
Düşünün uçağı İran’ın dağlarına düşen çocuğunuzun cansız bedenine
ulaşamamışsınız daha, kendini bilmez vicdansızlar onun son
fotoğrafının altına aklına eseni yazıyor.
Kimi ölenler sırf zengin oldukları için...
Kimi hayat tarzlarını beğenmediğinden...
Kimi “hep fakirler mi ağlayacak” dediğinden...
Kimi sapla samanı karıştırıp olayı şehitlerimize
bağladığından...
O ya da bu sebeple “Zevkleri için öldüler bana ne” diyor,
diyebiliyor.
Mina Başaran’ın sayfasına yapılan binlerce yorum içinde elbette
bunları yazanlar çok az.
Ama yarattıkları etki, bulandırdıkları su sayılarından çok daha
fazla.
Sayfada taziye mesajları yerine bu tartışmalar başladı sonra,
“vicdansızlar” diyenlerle, neredeyse “iyi oldu” diyenler karşı
karşıya geldi.
Peki bir anket yapsak, uçak kazasına üzülenlerle “umurumda değil”
diyenlerin oranı kaça kaç çıkar?
Ben söyleyeyim; sosyal medyada bunu dile getirenler az ama toplumda
ne yazık ki bu duygudaki insan sayısı çok. Çünkü empati
yeteneğimizi kaybettik.
Kimse kimsenin acısına, gözyaşına, mutluluğuna ortak olmuyor.
Yoksula da zengine de, muhafazakâra da sekülere de kimse ‘önce
insan’ diye bakmıyor artık...
Sosyal medya şiddetine kimse dur demeyecek mi?
Sokaktaki şiddete sesimizi
yükseltiyoruz, kadına, çocuğa karşı şiddete hepimiz ayağa
kalkıyoruz... Hayvanlara karşı şiddette de ‘yeter artık’
diyoruz.
Peki sosyal medyada yapılan şiddete kimse dur demeyecek mi?
Şiddet illa odunu alıp birinin kafasına vurmak değil ki...
Şu sosyal medya belası yüzünden jet kazasında kaybettiğimiz 11 genç
kadının yakınlarının ruhlarında açılan yara ne olacak?
Ahlaksız kelimeleriyle, vicdansız cümleleriyle aileleri perişan
edenlerin yaptığı şiddet cezasız mı kalacak?
Bunların da suç olması lazım.
Ayrımcılık, ırkçılık yapanlar, şiddet dili kullananlar hakkında
savcıların şikayet beklemeden harekete geçmesi lazım.
Cezalar konmadığı sürece bu pislikleri sosyal medyadan
temizleyemeyeceğiz.
Bekarlığın son günü!
Arda Turan için de bu evlilik
sürpriz olmalı ki, nikâhtan bir gün önce arkadaşlarıyla 9 saat
tavla oynamış.
Bir gün sonra düğünü olan damat adayı oturup 9 saat tavla mı
oynar?
Bekarlığın son gününün tadını böyle çıkarmak istedi belki
de...
Demet 5 yıl önce Zuhal’e ne yapmıştı?