Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarı vakaları 10 yılda 700 kat artmış durumda.
TÜİK verileri, sadece geçen yıl 16.877 çocuğun cinsel suçlardan
mağdur olduğunu söylüyor.
Cinsel saldırıda bulunanlarla kimyasal hadım hatta idam bile
tartışılıyor ama asıl önemli olan istismarı önleyecek mekanizmanın
hayata geçirilmesi.
Bunun ilk adımı da anne-babaların ve çocukların
bilinçlendirilmesi.
İşte bu amaçla Şişli Belediyesi çok doğru bir projeyi başlattı.
Belediyede çalışan toplam 246 psikolog, sosyal hizmet uzmanı, spor
eğitmeni, öğretmen ve sağlık görevlisi sokaklara çıktı.
İstismarı Önleme Ekibi diyorlar buna...
Sokaklara çıkmadan önce 4 ay süreyle interaktif bir programa
katılmışlar.
Şimdi de ilçede yaşayan ve sayıları 30 bini bulan 0-8 yaş arası
çocukların ebeveynlerine doğrudan ulaşıyorlar.
Çocuklara iyi dokunuş-kötü dokunuş, bedensel haklar, yardım
isteyecekleri kişiler gibi konularda bilgiler veriliyor.
Bu eğitim eylül ayıyla birlikte ilçedeki tüm anaokulu ve
ilkokullara yaygınlaştırılacak.
Çocuklara doğrudan temas eden kişileri bilinçlendirmek için mahalle
muhtarları, esnaf, taksi şoförleri, din görevlileri ile toplantılar
yapılacak.
Bu arada Şişli Belediyesi’nde görev yapan 746 çalışan da bu konunda
eğitimden geçirilmiş...
Başkan Hayri İnönü’yü kutluyorum böyle can alıcı bir konuda eğitim
seferberliğine kalkıştığı için...
Ancak benin anlamadığım nokta 1 Mart’ta başlayan bu kampanyanın
neden 31 Aralık’ta biteceği...
Çocuk istismarı 10 ayda çözülecek kadar kolay bir mesele mi?
1 Ocak 2019’da istismar bitecek mi?
Çok doğru başlayan bu iş yıllara yayılmalı, projenin sürekliliği
sağlanmalı ki bir sonuca ulaşabilsin.
Diğer yerel yönetimlere de örnek olabilsin...
Yenisi gelsin
“21 yaşında genç bir kadının 60’ını geçmiş bir adamla ne işi
olur” diye çok eleştirilmişti Duygu Hanım...
O da, “Elektrik faturamı ödeyemezken siz yoktunuz” diyerek
savunmuştu Ali Ağaoğlu ile ilişkisini...
Şimdi ayrılmışlar, Duygu Hanım yeni bir aşka yelken açmış...
Kendini de “Ben 3 yıl önce de vardım. Ali Bey’den aldığım her şeyi
de iade ettim” diyerek savunmuş...
Yersen...
Paylaştığı videolar, Ağaoğlu sayesinde yaşadığı lüks hayatla genç
kızlar için kötü örneklerden biri oldu kendisi...
Duygu’lar biter mi? Bitmez...
3-5 gün sonra Ali Ağaoğlu’nun yanında yeni bir Duygu’yu mutlaka
göreceğiz.
Ama biz bu Duygu’ların tercih ettiği kolay hayatı mı örnek olarak
göstereceğiz gençlere yoksa okumanın, çalışmanın, üretmenin erdem
olduğunu mu...
VAR mı VYH mi?
Ben başından beri futbolda VAR sistemini savunuyorum.
Dünya Kupası’nda ne kadar işe yaradığını gördük işte...
Ve hep aynı şeyi söylüyorum... Bundan 3-5 yıl sonra VAR’sız nasıl
futbol oynandığına, nasıl futbol izlediğimize şaşıracağız...
Uçaklarda, otobüslerde sigara içilmesine şimdi nasıl şaşırıyorsak,
“VAR’sız futbol oynanıyordu” sözünüzü da hayretler içinde
anlatacağız çocuklarımıza...
Süper Lig’te de bu sezon hemen başlayacak olmasını çok doğru
buluyorum.
Evet alışma sürecinde tartışacağız, sistem oturana kadar belki
yanlışları da olacak ama sonunda kazanan teknoloji olacak.
“VAR çok kötü” diyen teknoloji karşıtları da yine kaybedecek.
Bu arada gördüğüm kadarıyla VAR ismi her kesim tarafından kabul
gördü.
Okunması, yazılması kolay ama VAR, Türkçe bir kısaltma değil...
“Video Assistant Referee”nin kısaltması, tam Türkçe karşılığı Video
Yardımcı Hakem...
VAR ağzımıza kolay geliyor ama doğrusu VYH olması lazım sistemin
adının...
Dilimiz Türkçe olduğuna göre VAR yerine “Ve-Ye-He” demeliyiz...
25 yıllık mekan...