11 ayın sultanı kutsal ramazan
ayını idrak ettikten sonra Ramazan Bayramı’na da şükür ki
ulaştık. Tüm mümin kardeşlerimin bayramı mübarek
olsun. Biz bu ülkenin Müslümanları için inşallah 24
Haziran 2018 gecesi de başka bir bayram olacaktır ve saat 21.00’de
bu iş bitecektir. 22 Mart 2018 medya devriminin devamı
da 24 Haziran 2018 siyasal devrimi olacaktır. Sevgili
okurlarım iyi biliyor ki 22 Mart medya devrimi ile ilgili ne
yazdıysam doğru çıkmıştır, çünkü ben bu konuyu derinlemesine
öğrenmeden ve araştırmadan yazmıyorum.
Geçtiğimiz salı günü
itibarıyla Şirin Payzın’ın görevine son
verildiğini de medya camiası benden öğrendi. Nitekim aylar önce
Şirin Payzın’ın gönderileceğini nezaketle yazmış ve kendisine
de Halk TV’yi önermiştim. Geçen haftaki
yazımda da hem Ahmet
Hakan ile Tarafsız Bölge’nin
hem de Şirin Payzın ile Ne
Oluyor’un 2018-19 sezonunda ekranlarda olmayacağını
yazmıştım.
Şirin Payzın ise kendisinin
Demirören Medya ile ilişiğinin kesildiği gün komik bir algı
operasyonuyla malum internet sitesine “Payzın
kovulmadı, sadece izne ayrıldı” gibi uydurma haberler
yaptırarak kendini tatmin etme yoluna gitmişti. Ben bunların bu
zillet durumuna düşmesine ve âdeta el âleme maskara olmalarına
gerçekten üzülüyorum. Oysa ben bu köşede
defalarca, “Arkadaşlar gelin şerefinizle istifa edin
ve tazminatlarınızı alarak yeni bir hayata başlayın. Yoksa en
nihayet teneke bağlanarak ve madara olarak kovulacaksınız.
Kendinizi bu rezil duruma düşürmeyin” diye yazdım.
Ama benim iyi niyetli ve nazik uyarılarımı dinlemeyip şizofrenik
şekilde kendilerini güçlü ve önemli zannetmeye devam
ettiler...
22 Mart depremi olduğundan beri
özellikle de malum internet sitesine yaptırılan bu uydurma
haberlerle ve yazdırılan yalan yazılarla başlarına geleni örtmeye
çalıştılar. Herkesi kendilerine güldürdüler. Mesela
ben, “Aydın Doğan ile ismi aşırı özdeşleşmiş Ahmet
Hakan tamamen o dönemi hatırlatacağı için görevlerinden adım adım
uzaklaştırılacak” diye yazdım bu köşede. Hakan ise
yine aynı malum siteye, “Yıldırım Demirören ile Ahmet
Hakan kanka oldu ve yakında Demirören Medya’nın ve Hürriyet’in
başına geçebilir” gibi kendini tatmin eden uydurma
haberler yaptırttı, tıpkı Payzın gibi.
Peki sonuç ne oldu? Ahmet Hakan
önce Kanal D’den gönderildi, sonra da 2018-19
sezonu için CNN Türk’teki görevine son
verildi. Hiç güneş balçıkla sıvanır mı? Bu arada bu iki ismin
yanında YouTuber olma yoluna
giren Cüneyt Özdemir de yeni
sezonda CNN Türk ekranlarında olmayacak.
Daha önce de yazdığım gibi Demirören Ailesi kendi ismini CNN
Türk ve Hürriyet markasının
üzerinde “celebrity” zanneden hiç kimse
ile haklı olarak çalışmak istemiyor. Yepyeni ve başarılı ama isim
olarak bilinmeyen, tanınmayan yüzlerle ve gazetecilerle yola devam
etmek istiyor. Demirören felsefesine göre sadece kurumsal markalar
bilinmeli ve gazeteciler-televizyoncular âdeta buhar
şahıslar olmalı.
Ayrıca Demirören Ailesi hangi
görüşte olursa olsun yerli ve millî duruşta olan bir medya
anlayışı istediğini ifade ediyor. Sayın Bora
Bayraktar da CNN Türk’te bu değişimi başarıyla
yürütüyor. Nitekim bu hafta Payzın’ın yerine Başak
Şengül’ün sunduğu programda Kandil harekâtımızın anlam ve
önemi mükemmel anlatıldı. Milletimizin çoğunluğu bu yayınlardan çok
memnun. Öte yandan bu değişim şüphesiz Hürriyet gazetesine de yeni
sezonda yansıyacaktır. Bu konuda Vahap
Munyar’ın da Bora
Bayraktar gibi başarılı olacağına yürekten
inanıyorum.
Mesela kendini Hürriyet
markasının üzerinde görüp tuhaf paylaşımlar yapan Ayşe
Arman’ın hâli içler acısıdır. Instagram hesabında kendi
gazetesi Hürriyet markası ile âdeta maytap
geçen, “Hâlâ Hürriyet alan var
mı?” gibi ucuz mesajlar yazan Ayşe Arman
âdeta, “Beni bu gazeteden gönderin” diye
bağırmaktadır. Bu yapılan aynı zamanda Demirören Ailesi’ne yönelik
büyük bir saygısızlıktır. Ama tüm bunlar medyada yapılan devrim
sürecinin gelip geçici sendromlarıdır. 24 Haziran
siyaset devriminden sonra yeni sezonda bambaşka bir Türkiye ve
bambaşka bir medya olacaktır. Yeniden tüm okurlarımın
bayramını tebrik ederek hayırlı ve huzurlu bir bayram geçirmelerini
temenni ederim.