15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye terörle mücadele ve
dış politikada önemli değişikliklere gitti. Teröristleri sınır
hatlarında imha ederek âdeta nefes alamaz hâle getirdi.
Savunma sanayiinin gelişmesi ve devletin kurumları arasında
bütünlük bu başarının gelmesini sağladı. Son birkaç
yıldır Millî İstihbarat Teşkilatı, TSK, Emniyet,
Jandarma vb. inanılmaz işler çıkardılar...
Her hafta neredeyse MİT önemli bir PKK’lıyı imha ediyor. Nefes bile
aldırmıyor. PKK’lılar inlerinden çıkamıyorlar bile. İHA ve
SİHA’ların başarısı da cabası. Sınır içinde çok şükür tek bir bomba
bile patlamıyor.
Sınırlarımızı tehdit edecek hiçbir unsur kalmadı. Teröristler
bomba patlatmak istediklerinde bile güvenlik güçlerimiz anında
gerekeni yapıyorlar. Cumhuriyet tarihinde belki ilk defa bu kadar
büyük başarılar elde edildi terörle mücadelede...
Sayın Cumhurbaşkanımızın "bir gece ansızın
gelebiliriz" dediği tam da bu. Sınırda bizi tehdit eden olursa
gereken yapılacak.
Kurumlar arasında istişare iyi olduğunda, birbirleriyle uyumlu
çalıştığında, herkes görevini layıkıyla yaptığında bu başarılar
geliyor...
Aynı şey dış politika için de geçerli. Dağlık Karabağ’da elde
edilen başarı, Libya’da Hafter’in durdurulması, Ukrayna ve Rusya
arasında iyi denge politikası, Türkiye’yi konuşulan ülke hâline
getirdi...
Pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna geriliminden dolayı ciddi sıkıntı
yaşıyor dünya. Türkiye bu süreçleri akıllı yönetti. Evet enflasyon,
hayat pahalılığı kabul.
Avrupa bu kışı nasıl geçireceğinin hesabını yapıyor. Rusya vanayı
kapattığında işleri zor. Ekonomik anlamda 2. Dünya Savaşı’ndan bu
yana yaşamadıkları meseleleri tecrübe ediyorlar. Avrupalılar ilk
kez geleceği öngöremiyor ve belirsizlik var...
İşte Türkiye tüm bu denklemde hem yatırımlarını sürdürdü, hem
terörle mücadele etti, hem de dış politikasını dünyanın takdirini
kazanacak şekilde devam ettirdi.