Geçen yıl 23 Ekim 2017'de bu
köşede "Gizli Bir El Devrede mi?" başlıklı bir
yazı yazmış ve Şakir Batmaz ismine dikkat
çekmiştim. Yazıdan hemen sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Yargılama için de
dosyası Kayseri'ye gönderildi.
İki gün önce Şakir Batmaz'ın
davası görüldü ve 19 Aralık'a ertelendi. Şakir Batmaz, 15
Temmuz'un Akıncılar Üssü'ndeki sivil imamlarından Kemal Batmaz'ın
abisi. Kemal Batmaz, Adil Öksüz'den sonraki en önemli
sivil imam. Şakir Batmaz, abi konumuyla Deniz Kuvvetleri'nin asıl
imamı. İddianamesinde Deniz Harp Okulu'nda seminer verdiği, Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yapan komisyon üyeleri ile
telefon görüşmeleri yaptığı ve Erciyes Üniversitesi'nin
'imamı' olduğu bilgileri de var.
Kayseri Adliyesi'nden FETÖ
konusunda çok olumlu haberler gelmediği herkesin malumu. İtirafçı
olan isimler bile beraat ettiler. İtirafçı olmak, suçu kabul etmek
demek. Buna rağmen bazı isimlerin korunduğunu cümle âlem biliyor. O
yüzden Şakir Batmaz davasını sıkı takip etmek gerekiyor. Güvenlik
bürokrasisi, en önemli FETÖ'cülerden Şakir Batmaz'ın beraat edip
tahliye edileceğinden endişe ediyor. Bu endişelerinde haksız da
değiller.
Gizli Bir El Devrede
mi?
Geçen hafta Kayseri Adliyesi'nde
ilginç bir dava daha görüldü. Boydakların damadı olan
Abdülhakim Coşkun bir dönem Erciyes Teknopark
AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış. Şakir Batmaz'la aynı
dönem Erciyes Üniversitesi'nde görev yapmışlar. Abdülhakim Coşkun
da Kayseri'de FETÖ davasından yargılanıyordu. Elini kolunu
sallayarak adliyeye gelen Coşkun beraat etmiş. Artık etmiş mi
ettirilmiş mi, orasını bilmiyoruz. Şakir Batmaz gibi önemli bir
FETÖ'cü tutuklandıktan kısa süre sonra beraat
ettirilmişti.
Batmaz'a beraat verenlere hiçbir
şey olmadı. Soruşturma bile geçirmediler. En önemli FETÖ'cülerden
biri salınıyor ama yaprak kımıldamıyor. Ankara Cumhuriyet
Başsavcımız Yüksel Kocaman olmasa Şakir Batmaz çoktan
firar etmiş bile olacaktı. Ama olay yeri Kayseri olduğu için
yargılamalar orada yapılıyor. Şakir Batmaz davasına dikkat
edilmesinde fayda var. Çünkü söz konusu bu isim oldu mu, gizli bir
el devreye giriyor.
Abdülhakim Coşkun hakkında da
inanılmaz iddialar var. Hakkında dava açıldığı zaman bile görevden
el çektirilmemiş. Eşi Derya Coşkun (Yusuf
Boydak'ın kızı) da 1 numaralı FETÖ ablası Aliye
Boydak'ın çok yakını. Ters orantılı bir şekilde Kayseri'de
ablalara pek dokunulmamış. Göstermelik birkaç kişi
ceza almış ama isim bilindik olunca herkesi bir korkaklık
sarıyor.
Şakir Batmaz iddianamesinin 65 ve
66. sayfalarında Abdülhakim Coşkun açıkça suçlanıyor. Polis
tutanaklarına göre Abdülhakim Coşkun'un FETÖ'cü Suat
Yıldırım ve Fatih Üniversitesi rektörü Şerif Ali
Tekalan'la tespit edilmiş telefon görüşmeleri var.
Melikşah Üniversitesi mütevellisinde yer alan, aynı zamanda
üniversitenin de kurucusu Abdülhakim Coşkun beraat ediyor, ama Bank
Asya'ya 500 TL yatıran en az 3 yıl alıyor. Karar siz değerli
okuyucularımın.
Bu arada Erciyes Üniversitesi'nde
Şakir Batmaz'la bağlantılı hiç kimseye dokunulmadı. Yahu bu adam
Erciyes Üniversitesi'nde her şeyi kendi başına mı yapıyordu? Buna
yardım eden tek kişi yok muydu? Sihirli güçleri olduğu için
herhâlde başka akademisyenlerden destek almamış!
Şakir Batmaz davası bakalım nasıl
sonuçlanacak? Bakarsınız mahkeme davayı 31 Mart seçimleri sonrasına
atar. Malum Boydaklar davasını mahkeme üç kere ertelemiş,
en son seçimler ikinci tura kalır diye temmuz ortasına atmıştı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan seçimleri kaybetse acaba Boydaklar davası
nasıl biterdi?