Bu ülkede tüm medya mensupları şunu öğrenecek: Ülkemizin
millî güvenliği ve milletimizin temel haklarının savunulması
söz konusu olduğunda Türkiye’nin düşmanlarının tarafında olmak asla
ifade özgürlüğü kapsamına girmez, giremez. Aksini söyleyen bu
ülkeye ihanet ediyor demektir. Bu durum demokrasinin ve ifade
özgürlüğünün beşiği İngiltere’de de aynen böyledir. Tarih okuyanlar
bilirler. İngiliz devleti “Hitler’i bitirme
operasyonu” kod adıyla 1939-45 arası haklı mücadele verirken
“Savaşa Hayır” diye yazanlar bile
tutuklanmıştır. Çünkü o şartlarda “Savaşa Hayır”
demek Nazi terörünün yanında olmak demektir İngiliz hukuk
makamlarına göre. Almanların tarafını açıkça tutan yazarlar ise
müebbet gibi çok ağır cezalar almıştır o
dönem. Churchill de İngiliz yargısının tüm bu
tutuklamalarını kamuoyu önünde savunmuştur.
Türkiye olarak şu an biz de aynı konjonktürü yaşıyoruz.
Türk milleti olarak haklıyız. Şu an “Savaşa Hayır” demek dâhil
YPG-PKK terörünün safında olmak demektir. Bunu yapan kim olursa
olsun hukuken de bedelini ödeyecektir. Sinsice YPG
terörünün yanında duran TTB ya da Furkan gibi aşırıcı fanatik
örgütlere yapılan operasyon hukuken yüzde 100 haklıdır. Yargımızın
bu haklı hukuk operasyonlarına anaakım medya içinde hiçbir
gazetecinin karşı çıkma hakkı yoktur.
Aynı şekilde anaakım TV kanallarına YPG, TTB ya da
Furkan’ı savunan tiplerin çıkma hakkı yoktur. Tüm TV
yöneticilerimiz vatanperver olmak zorundadır. İngiltere örneğini
hatırlatırım. Şimdilik isim vermiyorum ama herkesin kendine
gelmesini rica ediyorum. Anaakım medya olarak Afrin operasyonumuzda
bir mutabakat zemini yakaladık, lütfen bu zemini bozmayalım. Bazı
TV yorumcularının 15 Temmuz’u destekleyen Furkan’ı öven tweetlerini
ben atmış olsam en başta tutuklu Osman Kavala’nın
kankası Soner Yalçın’ın sitesi beni linç ederdi. Ama birilerine
dokunmuyorlar. Bu arada her gün bana iftiralar attıran Soner
Yalçın! Tutuklu Osman Kavala ile irtibat ve iltisakın var mı yok
mu? Sadece bu soruya cevap ver.