Akın Atalay döneminde Cumhuriyet
gazetesi sonuna kadar FETÖ kontrolüne girmişti. Kim ne
kadar “demokratçılık” oynamak isterse istesin Cumhuriyet-FETÖ
davası sonuna kadar doğru bir davadır. Hem savcılarımız hem
hâkimlerimiz hem de yüksek hâkimlerimiz hukukun gereğini
yapmışlardır. Elbette yargıda tartışılacak işler olmaktadır.
Hâlâ 27 Mayıs’çı Salim Başol ya da Vural Savaş kafasında da hâkimler var.
Cumhuriyet de tıpkı Karşı
gazetesi gibi, Sözcü-Odatv gibi FETÖ üyesi olmamakla beraber
FETÖ’ye sistematik yardım ve yataklık etmiş bir gazetedir. Odatv ve
Sözcü de Akın Atalay ile aynı hukuki
durumdadır. 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü destekleyen bütün
gazetecilerin yargılanacağı gibi Cumhuriyet yazarları da
yargılanmış ve cezalarını almışlardır. Hep yazdığım gibi okurlarım
müsterih olsun. 17-25 Aralık darbesini destekleyen hiç
kimse iktidara yaltaklanarak bu işten
kurtulamayacak.
Kadri Gürsel'in
tahliye edilmesi skandalından sonra bu işin bitmediğini yazmıştım.
Kadri ise baştan sona bana küfreden bir iftira kitabı yayınladı.
Gerçi bu kitabı da önemseyen olmadı. Ne oldu şimdi? Hukuka göre
Kadri Gürsel yaklaşık 6 ay daha hapse girecek. Gerçi girmeyecek
diyenler de var ama neticede Gürsel’in 2 yıl 6 aylık cezası
İstinaf tarafından onandı. Yani FETÖ’cü olmamakla beraber FETÖ’ye
yardım ve yataklık ettiği tescillenmiş oldu.
Daha önce çok söylediğim tezi
yine yazacağım. Nitekim yüksek mahkeme benim görüşümü haklı buldu.
Kadri Gürsel ile Orgeneral Âdem Huduti'nin hukuki durumu arasında
fark yoktur. Hem Gürsel hem Huduti FETÖ üyesi olmamakla birlikte
FETÖ'nün amaçlarına sistematik hizmet etmiştir ve bu suçtur. Bizim
taraftaki yazarların hemen hepsi Kadri Gürsel'in suçlu olduğunu ve
FETÖ üyesi olmamakla birlikte sistematik olarak FETÖ amaçlarına
hizmet ettiğini biliyor
ama "şık" görünmek için bu gerçeği
yazmıyor.
5 yılın altındaki cezalar
Yargıtay’a gitmiyor, İstinaf son karar mercii. Kitabında bana ağır
hakaretler eden Kadri Gürsel’in çabaları
nafile. “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım
etme" suçunu işlediği artık hukuksal gerçektir. Kadri
Gürsel’i savunanlar bakalım mahkeme kararına ne diyecekler?
Söyleyecek bir şeyleri olduğunu sanmıyorum.
Cumhuriyet Davası gösterdi ki,
17-25 Aralık’ta FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım edenlerin
yanına kâr kalmıyor. Bu suçu işleyenler hak ettikleri cezayı
alıyorlar. Karşı gazetesi ve Sözcü gazetesi de hâlen
yargılanıyorlar. Yargılanmayan diğer gazete, televizyon ve
yazarlara mutlaka sıra gelecektir. Neden mi? 17-25 Aralık’ın bir
darbe girişimi olduğu kesinleşti. E buna destek olan herkes darbeye
yardım etmiş demektir.