Sandığa gidip desteklediği
adaya oyunu verecek. Belirsiz olan, 31 Mart’ta 1 milyon 700 bin
olan sandığa gitmeyenlerin sayısının bu sefer kaç olacağıdır. Çünkü
bu seçimde 100 bin kişi bile sandığa giderek ya da gitmeyerek
sonucu belirleyebilir.
İki adaya baktığımızda geçen
seferden daha farklı şeyler görmüyoruz. Ekrem İmamoğlu kendi
kitlesini konsolide etmiş görünüyor. 31 Mart’ta görünürlüğü daha az
olan Binali Yıldırım ön planda. Başkan Erdoğan’ın birkaç gündür
yaptığı mini mitingleri çıkarırsak AK Parti’de seçim Binali Bey
üzerine kurulu.
Normalde yaptıkları ve
yapacakları hizmetlere bakarsak Binali Bey daha baskın. Aslında 31
Mart’ta bu seçimin Binali Bey lehine çoktan bitmesi gerekiyordu.
Böyle olmadı. Ekrem Bey’in somut önerdiği büyük hiçbir proje yok.
Genelde palyatif önerilerle işi götürüyor.
Geldiğimiz nokta itibarıyla
seçmenlerin belli kesimi yapılacak ya da yapılmış hizmete bakmıyor.
Seçim bir nevi AK Parti ile AK Parti karşıtlığı üzerinden yürüyor.
Muhalefet destekçileri CHP adayının yapacaklarıyla pek
ilgilenmiyor. Tek dertleri AK Parti’ye kaybettirmek. Canla başla
bunun için çalışıyorlar. CHP-İYİ Parti bunun için oylarını
kemikleştirmiş durumda.
HDP ve Selahattin Demirtaş da
İmamoğlu’nu destekleyeceklerini deklare ettiler. HDP seçmeni blok
olarak mı hareket edecek, Binali Bey’e de oy verecek mi pazar günü
göreceğiz.