Ciner Medya grubunun Habertürk
gazetesi birimi artık yazılı olarak çıkmama kararı
aldı. Bu gelişmeye
üzüldüm ama sanırım artık yapacak bir şey yok. Tüm Habertürk
gazetesi yazarlarına ve muhabirlerine geçmiş olsun diyorum. Belki
böylesi daha hayırlı olur diye düşünmek
gerekir. Her şerde bir
hayır vardır.
Aslında 4 Temmuz 2018 Habertürk
gazetesinin kapanması olayını 22 Mart 2018 medya devriminin devamı
olarak görmek gerekir. Bu olay da bu büyük medya devrimi içinde bir
alt devrimdir. Ben bu sütunlarda Aydın Doğan’ın medyadan tasfiye
edildiği 22 Mart 2018 medya devriminin başka gruplara da
yansıyacağını birkaç defa ifade etmiştim. O zaman bu sözümün önemi
anlaşılmamıştı, ama şimdi sanırım herkes demek istediklerimi
anladı. Ciner grubu da 22 Mart devrimi sonrası süreçte gereken
önlemleri alsaydı bu gazete kapanmayabilirdi ama artık çok
geç.
24 Haziran siyaset devrimi ile
beraber ana akım medyada asla artık Eski Türkiye medya
kalıntılarının kalamayacağını hep yazdım. Türkiye’de medya kurumu
artık tamamen dönüşecektir. Bunun başlangıcı da 22 Mart 2018 medya
devrimidir. Yerli ve millî bir aile olan Demirören
Ailesi’nin Hürriyet grubunu satın alması devrimsel bir
değişimdir. Elbette şu an bir geçiş süreci yaşanıyor
ve önümüzdeki 3 ay içinde bir tane bile Eski Türkiye kalıntısı tip
orada kalamayacaktır. Çünkü Türk milletinin çoğunluğu Eski Türkiye
kafasının ana akım medyada olmasını istemiyor. Şu an hem Hürriyet
hem CNN Türk cephesinde kimi Eski Türkiye elemanlarından direnç
gelmeye devam ediyor. Bu Eski Türkiye kalıntılarına tavsiyem, en
hoşgörülü tavrı istismar etmemeleri gerektiğidir. Yok “Biz topluca
ayrılırız”, yok “Şirin Payzın gidemez” gibi yalandan numaraları
kimse yemez.
HDP destekçisi Şirin Payzın’ın
ekranlara çıkması tam bir skandaldır. Bu ülkenin ana akım ekranında
Payzın gibi bir HDP militanı olamaz. Buna kimse izin vermez.
Demirören Ailesi’nin CNN Türk’ün yeni sezonunda Eski Türkiye’den
kalma hiçbir isim olmayacak kararı kesindir. Ayrıca
Hürriyet gazetesi içinden de Demirören Ailesi’nin yapmak istediği
reformlara bir direnç vardır. Eğer bu Eski Türkiye
direnci devam ederse tıpkı Turgay Ciner gibi Demirören Ailesi de
gazeteyi kapatma ve dijitale geçme kararı alırsa kimse şaşırmasın,
çünkü bu hantal yapısıyla Hürriyet gazetesi de basılı hâliyle şu an
zarar etmektedir.
Biliyorsunuz 22 Mart’tan beri ne
yazdıysam medyada da o doğru çıkmıştır. Sayın Demirören
Ailesi’nin bir kararı da şu: Eğer bir Demirören çalışanı Twitter ya
da diğer TV kanallarında militanlık yapıyorsa ona da izin
verilmeyecek ve öyle kişilerle yollar ayrılacak...
Yeniden Habertürk grubundaki
gelişmeye dönelim. Ben bu gelişmeye gerçekten üzüldüm ama şunu
ifade edeyim ki eğer bu gazete rasyonalite ile yönetilseydi böyle
olmazdı ve Habertürk gazetesi de kapanmazdı. Yoksa aldığı tiraj
bakımından kötü değildi bu gazete. Akıllı olunsa şu an aldıkları
ilanın da 5 katını çok rahat alırlardı ama gazete iyi yönetilmedi
ve bu mukadder son oldu. Şimdi bu gazetede çalışan
gazetecilerin yüzde 90’ı işten çıkarılacak.
Şunu kabul edelim ki, Habertürk
gazetesi iyi yönetilmedi. İyi yönetilseydi, gazete kâğıda baskıya
veda etmezdi. Ama bu durumda bile gazetenin eski Genel Yayın
Yönetmeni ve eski Türkiye kalıntısı ismi internet sitelerine sanki
kendisinin hiç sorumluluğu yokmuş gibi bencilce demeçler veriyor.
Onun zamanında gazete tirajı çokmuş da, sonradan gelen Selçuk
Tepeli tirajı düşürmüş ve başarısız olmuş da. İnsan böyle konuşmaya
utanır.
Bakınız 9 Ağustos 2017 tarihinde
bu köşede bir yazı yazmıştım. Herkesin o yazıyı tekrar okumasını
isterim. 11 ay sonra yazdığım şey aynen gerçek
oldu. Bu zihniyet hem kendi battı hem gazetesini
batırdı ve eğer durdurulmazsa patronu Turgay Ciner’i de toptan
batıracak.