Türkiye’yi saran arena furyasına dair eleştirimi 2 sene
önce bu köşede yazmıştım. O gün bana, “Yapılan hizmetleri bile
eleştiriyorsun, yazıklar olsun” diyenler geçen hafta Cumhurbaşkanı
Erdoğan bu “arena garabetini” dile getirince bir anda 180 derece
dönüp bizimle aynı noktaya geldiler.
Hoş geldiler!
Doğru doğrudur.
Geç de olsa kurtulduk bu arena saçmalığından.
★
Tam da bu süreçte Beşiktaş’ın Vodafone Arena olan stat adını
ne yapalım diye tartışırken Gazeteci Mehmet Ayan dostum yine şahane
bir tespit yaptı: “O stat Türkiye’nin Mutluluk Merkezi”
dedi.
Stadımızın yeni adı Vodafone Park oldu ama Ayan’ın bu
mutluluk merkezi analizi Beşiktaş’ın bu yılki başarısını adeta
özetler nitelikteydi.
Mehmet Ayan, “Beşiktaş’ın yaptığının hissiyat mimarisi”
diyordu.
Beşiktaş’ın başarısı tam da buydu.
Taraftarından medyaya, rakiplerinden hayatın futbol dışında
kalan alanlarına kadar tamamıyla hisler üzerinden inşa edilen bir
başarı.
Başkan Orman bunu bir konuşmasında şöyle tarif etmişti:
“Türkiye’deki klasik futbol yöneticiliği tarzı rakip taraftarları
mutsuz ederek kendi taraftarını mutlu etmek şeklinde. Biz bunu
yapmıyoruz. Yapmayacağız. Kendi taraftarımızı mutlu etmek için
varız. Ama başkalarını mutsuz etmek için yokuz.”