Bu medyada çalışanların bir bölümü gerçek görüşleri ne
olursa olsun bunu kamuoyu önünde dile getirme hakkına
sahip değil.
Çünkü buna kalkışan anında kapının önüne
konuluyor.
Durum böyle olunca, gerçek fikrini asla ortaya
koyamayan ama bu medyada, özellikle de kamuoyu önünde
görünen herkesin “yandaş, yalaka, tetikçi”
sıfatını hak etmesi kaçınılmaz.
Doğal olarak bu medyada çalışan herkes bunu
biliyor.
Bir kısmı ise aslında rahatsız.
Gerçek fikrini asla söyleyemediği halde saray
tarafından cezalandırılmayanlar bazı tavır ve davranışlarının
arkasına sığınarak “ben tarafsızım, gerektiğinde fikrimi
söylerim, kimseden korkmam” türü çıkışlar yapıyorlar.
Aynı sayfada iktidara bir iyi bir kötü gönderme
yaparak kendilerini kurtardıklarını sanıyorlar.
Oysa gerçek bu değil ve bunu herkes biliyor.
Kimse kendine bahane aramasın.
Bu medyada çalışan herkes yandaştır.
Değilse
çıksın açıklasın, başına geleceği peşinen kabullensin ve
“ekmek parası” ucuzluğunun arkasına
sığınmasın.
Bu konuda yaşanan son medya kavgası çok
ibretlik.
Yandaşların en önde gidenlerinden, parmak salladığı hemen
herkesi işinden attıran, saray adına medya raconu kesen
Cem Küçük kendini “çok farklı konumda” gören ve
herkesin de böyle düşündüğünü sanan Ahmet Hakan’ı
bir kalemde harcayıverdi.