ANALİZ
Geçtiğimiz perşembe günü neredeyse bütün
gazetelerde “Amerikalı bir üst düzey yetkili”
kaynak gösterilerek yapılmış haberler vardı.
Haberlere göre Ankara’daki bir “üst düzey Amerikalı
yetkili” davet ettiği bazı gazetecileri güncel Amerikan
politikaları konusunda bilgilendirmişti.
Örneğin Amerika PKK’nın terör örgütü olduğunu
kabul ediyor.
Bu nedenle örgütün en önemli üç liderinin
yakalanması için “Amerikan halkının ödediği
vergilerinden” fedakârlık yaparak 12 milyon
dolarlık ödül koyuyor.
Buna karşı PYD ve YPG için farklı düşünüyor
Amerika.
Bu örgütler terör örgütü değil onlara göre.
İşbirliği yapılacak süre de kısıtlı, YPG ve PYD
ile IŞİD’le mücadele için birlikte
çalışılıyor.
Halk Bankası ile ilgili karar Amerikan yönetiminin
işi değil.
Mahkeme karar verdikten sonra Adalet
Bakanlığı da üzerine düşeni elbette yapacak.
Türkiye, Amerika için çok önemli bir müttefiktir
falan filan.
Gazeteciler kimi zaman bilgi aldıkları kaynağı
gizleme ihtiyacı duyarlar. Çünkü bu
kaynak adının açıklanmasını istememiştir.
Ama bu gazeteci ile kaynak
arasında olur.
Topluca yenilen bir yemekten sonra
“kimliği saklı” birine dayandırılarak
haber yazılmaz.
Çünkü bu kaynağı saklamak mümkün değildir.
Beş on kişinin bildiği bir şey
sır olamaz ki.
Nitekim küçük bir araştırma ile gazetecileri çağıran “üst
düzey Amerikalı”nın kimliğini öğrendim.
Bu kişi Amerika’nın Ankara Maslahatgüzarı Jeffrey M.
Hovenler.
Büyükelçi olmadığı için yerine bu
kişi bakıyor.
Gazetecileri çağırıyor, adının
yazılmaması kaydıyla Amerikan
politikalarını anlatacağını söylüyor, bütün gazeteciler de
buna uyuyor.
Oysa asıl yapılan kamuoyunu PYD,
YPG konusunda verilecek tavizlere
alıştırmaktır.
Belli ki iktidar bir süre sonra bu konuda da Amerika’nın
dümen suyuna girecek.
Bunu neden çok iddialı yazabiliyorum biliyor
musunuz?
Şuradan; Amerika Maslahatgüzarı bütün
yandaş yalaka medyayı çağırıyor.
Hepsi tıpış tıpış gidiyor ve Amerika’nın
mesajlarını aynen yazıyor.
Bazı yalaka gazeteler haberi “Amerika yeni
oyun peşinde” falan gibi başlıklarla duyurmuşlar ama
içerikte bunlar yok.
Haberler tam da Amerikalıların istediği biçimde
yazılmış.
Eğer yalaka medya gerçekten bunu Amerikan
oyunu olarak görse her şeyi açık açık
yazarlar.
Derler ki “Amerika’nın Ankara Maslahatgüzarı bize bir oyun
hazırlamış. Bizi çağırdı, kaynağı gizli tutmamızı istedi. Biz bunu
kabul edemeyiz, Türkiye aleyhine hazırlanan bir oyuna ortak
olamayız.”
Oysa demiyorlar, sanki
sıradan bir habermiş gibi her şeyi yazıyorlar.
Peki, sarayın bu toplantıdan
haberi var mı?
Var tabii.
Olmaması mümkün mü?
Amerika Maslahatgüzarı gazetecileri
toplayacak ve bundan kimsenin
haberi olmayacak!
Zaten oyun burada.
Kamuoyu Amerika’nın yerine getirilecek isteklerine
karşı tepkisiz kalmaya hazırlanıyor.
CANIMI SIKAN ŞEYLER