ŞAŞIRDIM
Geçen hafta yazdığım “Kılıçdaroğlu Erdoğan’la baş
edemez” başlıklı yazım dün bizzat Erdoğan
tarafından adeta “tasdik” edildi.
Erdoğan her zamanki gibi Kılıçdaroğlu’nun herkese
küfürler ve hakaretler ettiğini
belirten bir konuşma yaptı.
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun sürekli hakaret
ettiğini anlatmak için kurduğu cümlelerdeki
“hakaret” kelimelerinin fazlalığı aslında
“çok şaşırtıcı” gelmesi gerektiği halde sanıyorum
kimse şaşırmadı bile.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na belli ki çok öfkeliydi.
Afrin’e götürdüğü sanatçılara söylediği sözleri
hazmedemediği anlaşılıyordu.
Bu nedenle coştukça coştu.
Şunu söyledi Erdoğan; “CHP’nin başındaki zat, salı günkü
konuşmasında öyle terbiyesizce, haysiyetsizce, rezilce saldırdı ki,
bu zatın seviyesine inmeyi zül sayarım. Üstat böyle zatlara
çukur derdi. Bu zat çukurun ta kendisidir. Bu zat söylediği
sözlerle kanalizasyon çukurunda debeleniyor.”
Hepsi
üç cümle.
Ama içinde 5 tane hakaret kelimesi kullandı.
Bu aslında çok maharet isteyen bir şey.
Hakaretten yakınacaksınız ve bunu dile getirmek
için inanılmaz hakaretler edeceksiniz.
Üstelik sizi dinleyenler de “Adam çok haklı, Kılıçdaroğlu
hep hakaret ediyor” diyecek ve sizi
şiddetle alkışlayacak.
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik sözleri sadece
hakaretlerden ibaret değil. Gerçekten
şaşırtıcı başka noktaları da var.
Örneğin biliyorsunuz Erdoğan uzun süredir “faizlerin
yüksekliğinden” yakınıyor. Düşürülmesini
istiyor.
Bu nedenle kendi ekonomi kurmaylarını
yerin dibine batırdığı gibi Merkez
Bankası’nın bağımsız olmasından duyduğu
rahatsızlığı da dile getiriyor.
Kılıçdaroğlu da ekonomi bilimine aykırı bu
söylemle “dalga geçmek” için geçenlerde
“Madem faizlerin düşürülmesini bu kadar istiyorsun, çıkar
bir KHK” demişti.
Herkesin “alay” olduğunu anladığı bu sözlere de
Erdoğan çok tepki gösterdi.
Şunu söyledi; “Bu zat faizin KHK ile düşeceğini sanıyor.
İstihdamın KHK ile sağlanacağını sanıyor. İç ve dış borçların KHK
ile kapanacağını sanıyor. Bu düzeni bozacağını söylüyor. Peki ne
yapacak, çalışmayan adama para mı verecek? Öyle bir şey söylemiyor.
Devletten aldığı maaş dışında tek kuruşu çalışarak kazanmamış adama
ana muhalefet partisini emanet ederseniz olacağı bu.”
İşte bu cümleler belki de Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar yaptığı
en önemli hata oldu bana göre.
Çünkü bir taraftan “devlet memurunun sadece maaşla
geçinmesini” alaya aldığı ve memuru
küçümsediği çıktı ortaya, ikincisi de
Kılıçdaroğlu’nu özellikle akçalı konulardaki
namusu konusunda aklamış oldu.
Erol Olçok da yok artık. Belli ki danışmanları bu
tür fahiş hatalar yapmasını önleyemiyorlar
Erdoğan’ın.
Durum çok zor galiba.
ÖNERİ