ANALİZ
Her seçimden sonra bayılırım kimi
gazeteci, siyasetçi ve akademisyenlerin kamera karşısına geçip
de “Seçmen ne mesaj verdi?”
diyerek derin analizler yapmasını
izlemeye.
“Seçmen dedi ki” diye başlayan cümleler
genellikle “süslü” tanımlamalarla devam
eder.
Oysa
seçmenin dediği falan yoktur.
O günkü durumuna
göre oyunu kullanmıştır o
kadar.
“Efendim seçmen dedi ki, başkanını beğeniyorum ama partiyi
uyarıyorum.”
Böyle
diyor akıldane ekranda. Taban
Erdoğan’ı bağrına basarmış ama partinin
de kulağını çekmiş.
Oysa yok böyle bir şey.
Toplumun bir bölümü tek
adam olarak Erdoğan’ı görüyor,
parti falan umurunda bile
değil.
Bu seçimin “seçmen ne
dedi” saçmalıklarının başında bu geliyor.
Bu seçimin ikinci
saçma analizlerinden biri de “MHP
kilit parti oldu” söylemi.
Neden MHP kilit olmuş?
Çünkü AKP yüzde 42’de kalmış, Meclis’te
300’ü bulamamış, bu
yüzden MHP’ye muhtaç olacakmış, kritik
kanunlarda MHP’nin kapısına gitmek
zorundaymış.
Bunları söyleyenlerin “rejim
değişikliğinden” haberi yok galiba.
MHP kilit milit değil.
Nedeni basit,
artık parlamento yok ki.
Var gibi olsa bile artık parlamentonun
bir önemi yok.
Orada bizim vergilerimiz
sayesinde ayda yaklaşık 20’şer bin lira
maaş alacak 600
kişi oturacak o kadar.
Bu
parlamento kanun çıkarmayacak, denetim yapmayacak, soru sormayacak,
bütçe bile hazırlamayacak.
Yapacağı tek şey var.
Cumhurbaşkanının çıkaracağı Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerini kanun haline getirmek.
Bunun için de MHP’nin desteğine falan gerek
yok.
AKP’nin 290 küsur milletvekili, çıkacak
her kanun için yeter de
artar bile.
İşler çok karışır da
inatlaşma olursa AKP’nin 294
milletvekiline karşı muhalefetin 306
milletvekili bir araya gelirse Erdoğan’ın gönderdiği
kararname değiştirilerek yasallaştırılır.
O zaman da Erdoğan bunu veto eder.
Yasa değiştirilmeden ve 300
oyun üzerindeki bir kabulle yine gönderirse
Erdoğan Anayasa Mahkemesi’ne gider ve oradan
bozdurur.
Bizim entel gazetecilerimiz
akademisyenlerimiz bile
hâlâ anlamamışlar yeni sistemi ve
parlamentondaki çoğunluğun önemli olacağını
sanıyorlar.
Parlamento ancak muhalefet gerçek
anlamda 400’e yakın
veya üstündeyse önemli artık.
294 AKP’linin olduğu bir meclis meclis
değildir ki.
NOT: Ayrıca ille de AKP’nin çoğunlukta olduğu bir
meclis isteniyorsa, o da halledilir. Sonuçta sadece 7
milletvekiline ihtiyaç var. Onu
sağlamaktan kolay ne var. Baksanıza dakka
bir talip bir, İYİ Parti’nin bir milletvekili Erdoğan’a
“Yanınızdayım efendim” mesajı gönderdi bile.
ŞAŞIRDIM