ANALİZ
Ne oldu ne bitti tam belli
değil.
İktidar Amerika’ya tam teslim olmuştu.
Türkiye’nin tapusu adeta Amerika’ya
verilmişti.
Damat bey ve ekonomi yönetimi çöken
ekonomiyi kurtarmak için başka çare
bulamamıştı.
Bunları görüyor ve anlatıyordum
ama kafama takılan bir nokta vardı.
Erdoğan her nedense bu konuda hiç
konuşmuyordu.
Dün nihayet konuştu. MacKinsey anlaşmasının bir
kenara bırakılmasını istedi.
Yandaş yalaka medya biraz şokta. Çünkü Amerika’nın
Türkiye’nin yönetimine el koymasına karşı
çıkanları “hainlikle” suçlamışlardı.
Tabii bu teslimiyetten tamamen vaz geçip
geçmediğimizi de tam bilemiyorum.
Henüz bazı soruları bile soramamıştım daha.
Eğer Erdoğan (şimdilik) bu anlaşmayı
yaptırmayacağını açıklamamış olsaydı bugün bu
köşede McKinsey’le ilgili bazı
sorular okuyacaktınız.
Şu sorular olacaktı;
1- McKinsey’nin Türkiye’yi yönetmesi için ne kadar
para ödeyeceğiz?
2- Bu şirket için yönetme süresi belirlendi mi?
Yoksa ekonomi düzelene kadar kalacaklar mı?
3- Bu şirket raporları bakanlara mı yoksa direkt
saraya mı gönderecek?
4- Türkiye’yi yönetecekler Türkiye’deki şubesinde
çalışanlardan mı seçilecek yoksa direkt
Amerika’dan mı getirilecek?
5- Amerikalıların talimatlarına her bakanlık
uymak zorunda mı kalacak?
6- Amerikalı yöneticilerin söylediklerinin
yapılmaması halinde Türkiye’ye uygulanacak
yaptırımlar var mı?
7- Şirket daha da kötüye gitmemize yol açarsa ne
olacak? Tazminat ödeyecekler mi ya da anlaşmaya
karşı yaptırımlar kondu mu?
8- Şirketin yönetim tarzı, önerileri, talimatları
ve raporları muhalefetle de paylaşılacak mı?
Soramadığım son soru ise şöyleydi;
9- Erdoğan
bu konuda hiç konuşmadı. Bu durumda anlaşma Erdoğan’a
rağmen mi yapıldı yoksa Erdoğan bu
konuları hiç bilmediği için şimdilik
konuşmamayı mı tercih ediyor?
YENİ ÖĞRENDİM