DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu en yakın çalışma ekibini de kurdu.
Artık bundan sonra hiçbir bahane kalmadan yola
devam edecek.
İstanbul halkı, İmamoğlu’ndan bugüne kadar çözülmemiş
sorunlarına bir çare olmasını bekliyor.
Tabii başta trafik geliyor.
Sonra nefes alınacak noktaların çoğaltılması, temiz cadde
ve sokaklar, içilecek nitelikte su akan musluklar, geceleri
insanların güven duyarak hiç korkmadan geçebilecekleri
aydınlatılmış sokaklar.
Toplu taşımacılıkta
devrim sayılacak yeni projeler de beklentiler
arasında.
İmamoğlu ve ekibinin ne derece başarılı olacağını
önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Bu arada İmamoğlu’nun açıkladığı en yakın çalışma ekibine göz
attım.
HaberTürk döneminden tanıdığım Murat Ongun dışında
inanın tanıdığım tek isme bile rastlamadım.
Özgeçmişlerin çoğu müthiş, çoğu başarı öyküsü gibi.
İnsan, ülkemizde bu kadar değerli yöneticilerin
çıkmasından büyük mutluluk duyuyor.
Ancak 40 yılı aşan gazetecilik döneminden sonra koskoca
listede bir kişi hariç hiç kimseyi tanımıyor olmama da
gerçekten çok şaşırdım.
Acaba ben mi çok uzak kaldım, bilemiyorum.Tabii bu
iyi bir şey mi, değil mi?
Onu da bilemiyorum.
En azından belediyede işim olsa (ki pek olmuyor orası da ayrı)
telefon edebileceğim tek kişi var, bu fena tarafı.
Bir diğer fena taraf ise şu; konuştuğum birçok CHP’li de
atanan kişileri pek tanımadıklarından
yakındılar.
Herkesin ortak kanısı, “Elbette kimse kayırılmasın, liyakat
önde tutulsun ama 25 yıldır iktidara gelebilmek için gece gündüz
çalışan, özellikle son seçimlerde varını yoğunu ortaya koyanlar da
bir kenara itilmesin” olarak belirmiş durumda.
Bunun dışında nitelikleri ve liyakatleri
tartışılacak isimler de var.
Örneğin İSBAK’a atanan Bahaddin Yetkin’in tipik
bir AKP trolü olduğu, bugüne kadar CHP’ye yönelik pek çok hakaret
içerikli tweet attığı ileri sürülüyor.
Yine Genel Sekreter Yavuz Erkut’un da AKP’li
olduğu, saraya da yakınlığı ile tanındığı söylenenler arasında.
Sonuçta kamu görevleri birilerinin çıkarı için
yapılmayacaktır, buna karşı iktidar olmak diye bir kavram
da var ki bu da göz ardı edilemez.
Kimi CHP’liler, “Başkan en iyi ekiple çalışmak isteyebilir
ama seçilmesini sağlayan özverili insanlara belediyenin kapısının
kapanması da olmaz” diyorlar.
Ben CHP örgütünü pek tanımadığım için gerçekten de kimin kim
olduğunu bilmiyorum.
Bu nedenle İmamoğlu’nun atadığı isimlerin CHP ile
yakınlıkları var mı yok mu, CHP’ye oy verenler bilirler ve
severler mi, hiçbir fikrim yok.
Doğal olarak bir İstanbullu olarak kentin
geleceğidir benim için önemli olan.
Yine de CHP’ye gönül verenlerden bu konuda bazı eleştiri
sesleri yükselirse ona da şaşırmam.
BUNU YAZMAK GEREK
Ekrem İmamoğlu elbette zor koşullarda başkanlık
makamına oturdu.
Tabii iki kere seçilmiş olması, elini çok
güçlendiriyor orası da başka.
Göreve başlamasıyla birlikte sarayın talimatını uygulayan
AKP’liler tarafından engellenmeye çalışılan İmamoğlu,
günler içinde sorunları aşmayı başardı.
Belediyedeki görevlerinden ayrılan ama iştiraklerdeki
yöneticiliklerini sürdürmeye çalışanları
tasfiye etmek hiç de kolay değildi örneğin.
25 yıllık bir iktidardan sonra güç sarhoşu olmuş,
kendilerini dev aynasında gören bir kadroyu
kazasız belasız otobüsten indirmek az iş değildir.
Sonunda İmamoğlu, ayak diretenleri fazla kavga
etmeden, sulh yoluyla değiştirmeyi başardı.
İşte İmamoğlu’nun yeni yönetim kadrosu şöyle belirlendi;
GENEL SEKRETER
Yavuz Erkut