BAŞIMDAN GEÇENLER
Geçen hafta “Benim
mantığım İstanbul için İlhan Kesici’nin, Ankara için ise Meral
Akşener’in aday olmasından yana” diye yazmıştım.
Gerekçelerini de uzun uzun anlatmıştım.
Hafta sonunda Türk siyasetine çok önemli katkılar
yapmış iki dostum aradı.
Bana aynen şunu söylediler “Kesici ve Akşener gerçekten çok
mantıklı seçimler, ancak bir de İzmir konusu var. Onu da konuşmak
gerek.”
Kahvaltıda buluştuk.
Öğle saatlerine kadar konuştuk.
Dostlarımın anlattıkları özetle şöyle;
CHP ve tabii muhalefet özellikle İstanbul ve Ankara’ya
kilitlenmiş durumda.
İzmir’i ise CHP’nin kazanacağına emin bir şekilde
adeta unuttular.
İzmir’de seçim kazanma kaygısı yok, bunun yerine
adayların anlamsız mücadelesi söz konusu.
İlhan Kesici İstanbul için uygun bir aday.
Ancak İzmir’de henüz fark edilmeyen ve üzerinde
konuşulmayan durum nedeniyle CHP “çantada keklik gibi
gördüğü” seçimi AKP’ye kaptırabilir.
Bunun önüne geçmek için İzmir’e de çok güçlü bir
aday koymak gerek.
Şurası kesin ki Erdoğan için Ankara ve İstanbul
çok önemli.
Ancak şu sıralar İzmir’deki çekişmeyi gördüğü için
bu kenti de alabileceğini düşünüyor.
Erdoğan bu nedenle İzmir’e 8 yıldır ekonomiyi teslim
ettiği birini aday yaparak psikolojik
etki yaratmaya çalışıyor.
İzmir’i de alarak durumu 3-0 yapmayı
planlıyor.
Oysa Ankara ve İstanbul’da seçimi kazanmak için
son iki seçimde izlenen yöntemler dahil her şeyi
yapacaktır.
Bu nedenle Kesici veya başka bir aday
İstanbul’u kazansa bile kaybetmiş olarak ilan
edilebilir.
İzmir ise basit bir ihmal nedeniyle
Erdoğan’ın hanesine unutulmayacak bir zafer olarak
yazılabilir.
İzmir ve Marmara-Ege Türkiye’yi her alanda sırtında
taşıyan bölgelerimiz.
Nüfus yoğunluğu sanayi ve ticaret ile tarım bu bölgelerde
yapılıyor.
Türkiye’nin ağırlıklı geliri ve vergileri bu
bölgeden karşılanıyor.
Bu nedenle İzmir merkez alınarak bütün bölgenin
lideri konumuna getirilmeli ve Ege Marmara’da
topyekün bir ilerleme yükselme hamlesi
başlatılmalı.
Bu konuda en yetkin isimlerden biri İlhan
Kesici’dir.
Kesici geniş vizyonu ile tüm bölgeye liderlik
yapabilir.
Bana anlatılanlar böyle.
Anlatanlar çok önemli ve köklü siyasetçiler olunca ciddiye
alınması gerektiğini düşünüyorum.
Tabii şu soruyu da sormadan edemedim; “Peki Kemal Bey buna
ne der veya haberi var mı?”
Siyasetçi dostlarım
“Kemal Bey’in bilgisi var. Gerçi o da böyle bir öneriye
önce çok şaşırmakla birlikte mantıklı buldu” dediler ve
eklediler;
“İzmir’deki tartışma ve bu tartışmanın CHP’ye seçim
kaybettirme riski Kemal Bey’i derinden düşündürüyor. Herhalde
gereğini yapacaktır. Bu konuda parti içinden de destek alırsa İzmir
sorununu bir çırpıda çözer.”
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER