CANIMI SIKAN ŞEYLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan pazar günü katıldığı
savaş gemisi teslim töreninde yine esti
gürledi.
Sanıyorum Erdoğan bu tür konuşmaların sadece Türkiye’de duyulduğunu
sanıyor.
Bu nedenle ne diplomatik ilişkileri ne
uluslararası siyaseti hiç umursamıyor.
Son konuşmasında isim vermeden “haydutlardan” söz
etti.
Doğu Akdeniz’deki gelişmeler için “Türkiye’ye rağmen
adım atabileceklerini sananlar ne kadar büyük hata yaptıklarını
anlamaya başladı. Suriye’de teröristlere nasıl gününü gösterdiysek
denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayız” dedi.
Suriye’de teröristler olduğunu elbette biliyoruz.
Ancak denizlerde “terörist/haydut” tanımına kim
giriyor?
Erdoğan belli ki öncelikle Yunanistan’ı
kastediyor.
Ama o bölgede Türkiye’nin egemenlik haklarına el
uzatan sadece Yunanistan değil ki?
En başta Amerika var.
İsrail, Rusya, Suriye var.
Şirketleriyle Fransa, İngiltere var.
Kuzey ülkeleri var.
Yani var da var.
Erdoğan’ın başka ülkeler için çok rahatlıkla
kullandığı bu tanımlar acaba o ülkelerden bize
yönelik yapılsa biz nasıl davranırız
nasıl hissederiz orası ayrı tabii.
Ancak Yunanistan’a veya bir başka ülkeye “haydut”
demekle sorun çözülmüyor.
O hayduta haddinin de bildirilmesi gerek.
İş o noktaya gelince sadece esip gürlediğimizle
kalıyoruz bunu da bilmek gerek.
İşte bu konuya dikkat çeken Milli Savunma Bakanlığı eski Genel
Sekreteri Ümit Yalım dün bir mesaj göndermiş.
Yalım, Erdoğan’ın sözlerini hatırlatarak şöyle
diyor;
Mevcut durum itibarıyla;
*18 Türk adası ve 1
Türk kayalığı 14 yıldır Yunan
işgali altında.
*Taşoz Adası Türk
karasularındaki 111 milyon varillik Türk
petrolü Yunanistan ve İsrail’e teslim edildi.
*Yunanistan, Doğu Akdeniz’de 42 bin kilometrekarelik
Türk kıta
sahanlığını parselleyip satışa
çıkardı.
*Ege Denizi Türk karasularında deniz
haydutluğu yaparak iki vatandaşımızın ölümüne neden olan Yunanistan
için Erdoğan ve AKP hükümetleri kılını bile
kıpırdatmadı.
Hal böyleyken Erdoğan’ın söylemleri
içi boş söylemlerdir.
Haksız sayılır mı?