DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
İktidar çevrelerinde garip bir sessizlik var.
Bu kez işlerin çok yolunda gitmeyeceğine
inananların sayısı giderek artıyor.
Bunun için kanıt aramaya bile gerek yok.
Erdoğan önceki gün miting meydanından
aynen şöyle seslendi;
“Hırsların, öfkelerin ve kırgınlıkların hesaplaşma zemini
24 Haziran olmamalı.”
Kime söylüyor
Erdoğan bunu? Herhalde muhalefete
değil.
Erdoğan bu sözleri kendi
partisine söylüyor. Çünkü “metal yorgunu”
olarak nitelediği partisi artık eskisi gibi
yanında değil.
AKP’liler de söylenen gerçek dışı beyanlardan,
sürekli bağırıp çağırılmasından, herkese
hakaretler yağdırılmasından, kendilerinden olmayan
herkesin dinsiz, hain, terörist ilan edilmesinden
rahatsız.
Bir kısım AKP’liler muhtemelen oylarını
başka partiye verecek. Bir kısmı ise yine de
gönlü razı gelmediği için bu
seçimlerde sandığa gitmeyecek.
Biz bunları hissediyoruz, anlıyoruz buna karşı
Erdoğan bu gerçeği biliyor, çünkü
bu konuda raporlar şikâyetler
önüne geliyor.
Siz bakmayın AKP’li bazı isimlerin afralı
tafralı konuşmalarına. İçleri pır pır
ediyor. Bu seçimlerde gitmeleri çok
muhtemel çünkü.
Üstelik aynı Fenerbahçe gibi bile olabilirler.
AKP tıpkı Aziz Yıldırım gibi
tarihi bir fark da yiyebilir.
Şimdi sizlere şu sıralar pek fazla kimsenin dikkat
etmediği bir gözlemimi aktarmak istiyorum.
AKP’de herkes şunu biliyor ki,
Erdoğan olmazsa parti de yok.
Ama bu partinin yarattığı büyük bir rant var, çok
çetrefilli ilişkiler yumağı var, reddedilemeyecek
çıkarlar var.
Tabii bunlar “yok olma” korkusuna karşı bir anda
etkisiz hale gelir, o ayrı.
Ancak sanıyorum şu sıralar kimse “Erdoğan gidecek belli bu
artık, acaba yerine kim gelir” veya “Erdoğan
gidiyor artık, yerine ben gelsem” diye düşünmüyordur.
Bir kişi hariç.
O da “bana
göre” Melih Gökçek.
Biliyorsunuz Gökçek, Erdoğan tarafından
onuru kırılarak azledildi. 1994
yılından itibaren geçen yıla kadar aralıksız
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’nı yürüten Gökçek bir
anda kapı önüne konuluvermişti.
Gökçek’in uzun süredir sesi
soluğu çıkmıyordu.
Ama mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir,
Melih Gökçek son bir iki haftadır sahibi olduğu
Beyaz TV’de ortaya çıkmaya başladı.
Çok ustaca ve her zaman yaptığı gibi
“Erdoğan’ı methediyormuş” gibi yaparak aslında
kendini hatırlatıyor
partisine.
Üstelik uğradığı ağır hakarete ve düşürüldüğü
onursuz duruma rağmen partisine ve liderine
vefa duygusu ile bağlı olduğu her koşulda
“reisi” için kendini paspas
edeceği duygusunu yayıyor etrafa.
Sanıyorum Melih Gökçek, 24 Haziran, olmadı
ikinci tura kalındı 8 Temmuz’da ortaya çıkacaktır
mutlaka.
Erdoğan seçimi kaybettiğinde “Bu parti
başsız kalamaz” diyerek elindeki medyayı
da kullanarak kargaşadan yararlanacaktır.
Gökçek bu geçiş sürecinde AKP’nin
başına oturabilir. İlerisi için bir şey diyemem
ama gözlemlerimden çıkan
hissiyatım bu yöndedir.
İRONİ