ANALİZ
İktidarda korku çok büyük. Tayyip Erdoğan'ı padişah, halkı da
kul yapmak istiyorlar ama bunu başarıp başaramayacaklarını hâlâ
bilemiyorlar.
Bu nedenle milletvekilleri abluka altında.
Ankara kulislerinden sızan bilgilere göre AKP'li milletvekilleri
gruplar halinde toplanıyor, evet oyu vermeleri konusunda “kesin”
ikna edilmeye çalışılıyor.
Yine kulislerden sızan bilgilere göre 20'şer kişiden oluşan
gruplardan 3'ü “FETÖ'cü oldukları” ileri sürülen ve telefonlarında
bylock olduğu söylenen milletvekilleri. Bu milletvekillerine “hayır
oyu” çıkması halinde derhal soruşturmaya tabi tutulacakları ve
hatta tutuklanabilecekleri söyleniyormuş.
Bir başka çalışma ise MHP ve HDP üzerinden yürütülüyor. MHP'lilere
“devlette etkili kadrolar ve tabana iş” garantisi sunulurken HDP'ye
ise “özerklik geliyor” müjdesi veriliyormuş.
Bütün bunlar hedefini bulur ve AKP-MHP ve HDP'li üyelerin oylarıyla
“tek kişilik rejim” Meclis'ten geçerse ve kabul sayısı 367'nin
altında kalırsa referanduma gidilecek.
Peki bu koşullarda referanduma gidilebilir mi?
Öncelikle OHAL devam ediyor. Hesapta OHAL 13 Nisan'a kadar sürecek.
Referandum bu tarihten sonra yapılacak. İktidar “Referandum
sırasında OHAL olmayacak” diyebilir ama bu gerçekçi değil. Çünkü
OHAL'in bitişi ile referandum arasında çok az süre kalacaktır.
Burada önemli olan propaganda sürecinin büyük bölümünün OHAL
şartları altında geçmesidir.