NOSTALJİ
İstanbul Erkek Lisesi’ndeki yatakhane arkadaşlarımdan
İlhami Davutoğlu göndermiş aşağıdaki yazıyı.
Bir an yıllar öncesine gittim ben de.
Gerçekten neler yaşadık neler?
Bunların kimileri şimdiki gençler için belki hayli
komiktir.
Bazıları inanılmaz bile gelebilir, bazıları da
mutlaka ders alınması gereken şeylerdir.
Uzatmayayım lafı, birlikte okuyalım;
– Yaşım 53.. SGK emeklisiyim ve 14 yaşımdan beri de
çalışıyorum. Siyasal Bilgiler mezunu ikiz kızlarım
var.
– Kredi kartımız yoktu. O
yüzden bakkala falan borç yazdırırdık. Bakkallar süpermarket
olmadığı için haciz falan gelmezdi.
– Sendika vardı. Tamam hö hö korkutmasa da Devrimci
İşçi Sendikası DİSK üyesi isen, adamı öyle kapının önüne beş
parasız koymaya patron potkası sıkmazdı!…
– Devlet memuruna it
muamelesi yapmaya yürek isterdi. 657 sıkı kanundu.
– Öğretmen saygı görürdü. Ana baba gelip höt zöt
edemezdi. Onlar da öğrencilere tecavüz etmezlerdi.
– Öğretmenlerden gizli
sigara içmek cesaretti ama, okul önünde uyuşturucu satmak akla
hayale bile gelmezdi!…
– Komşunun
çocuklarını istediğin gibi öper koklar oynardın.. Kimse “ulan
çocuğu taciz mi edecek” diye seni kollamazdı.
– İnanan, inanmayan herkes çocuklara melek
gözüyle bakardı. Mahallenin imamından dayak yemek işin şanındandı
ama taciz edilmek akla bile gelmezdi.
– Babana gidip Cemil Hoca sırtımda sopa kırdı dedin mi
“vay piç kurusu delirttin mi hacı abiyi” diye bi arabada ondan
yerdin ama “sana başka bir şey yaptı mı” diye
sormazdı.
– Baban emekli olmaya
yaklaştı mı ananla beraber iki göz oda aramaya başlardın, çünkü
ikramiyen ona yeterdi.
– Ne kadarın varsa
ev bark alırken “Allah kerim” deyip eşten dosttan yardım isterdin.
Kimse yüzde 70 enflasyon var ben sana dolar veriyim dolar alırım
demezdi.
– Sana (margarin)
kuyruğuna, tüp kuyruğuna girerdin ama o kuyruklarda tanışıp
evlenenlerin haberini alırdın.
– Semtlere
göre okul farkı yine vardı ama kimsenin anası babası “benim çocuğum
onunla, bununla aynı sınıfta olamaz” diyemezdi.. Ayıptı, günahtı,
gerçekten Allah’tan da kuldan da utanırdı insanlar.
– GIRGIR bir
milyon satardı ve mizah dergileri ne kadar siyasetçi varsa, yerin
dibine sokup çıkarırdı ama hiçbir siyasetçi onlara ilişmezdi..
Çünkü bilirlerdi ki bu sefer Fırt ve Çarşaf da fena giydirecek..
Oğuz Aral’a laf edecek siyasetçi zaten silinirdi!…
– Ulan Atatürk’e ayyaş demek ne demek! Evi işgal
edilir, kolpası İstanbul’u dağıtırdı be.
– Bir siyasetçi “ananı da al git, afedersin
Ermeni, kadın mıdır kız mıdır, Alevi” laflarını ağzına
alamazdı.
– Siyasetçilerin hepsinin diploması vardı. Ama mesela
Ecevit benim üniversite diplomam var demezdi..
– Hırsızlık
olmaz mıydı tabi ki olurdu ama o adam çıkardı sahadan.. İster
Başbakan’ın yeğeni, isterse İSKİ müdürü olsun.
– Son bir şey söyleyeyim: Aynı ceket aynı pantolonla
yıllarca okula gittim de gelecekten korkmadım. Hep gülecek
sevinecek bir şeyler oldu ama 16 senedir bu çocuklar için
korkuyorum.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER