BAŞIMDAN GEÇENLER
AKP iktidarı 2002’den bu yana başımızda.
İlk birkaç yılı saymayalım, ama 13-14
yıldır burnundan kıl aldırmayan bir
tavrı var iktidarın.
Eğer muhalifseniz sizi ciddiye
bile almazlar.
Ne yazarsanız ne söylerseniz söyleyin kulaklarının
üzerine yatarlar.
Dün beni çok şaşırtan iki gelişme birden oldu.
Bu köşede dün çıkan iki yazım nedeniyle hem
İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de
İETT Genel
Müdürlüğü yetkilileri aradı.
Önce İBB basın danışmanı İbrahim
Keleş’ten geldi telefon. Son derece kibar
bir ifadeyle yazımla ilgili açıklama göndermek
istediklerini söyledi.
Gönderdiği açıklama (özetle) şöyle;
Bugün Korkusuz Gazetesi ve Sözcü
Gazetesi internet sitesinde, “Gel de İstanbul’a
aday ol bakalım” başlığıyla yayınlanan yazınızdaki
ifadeleri üzülerek okuduk.
Yazınızda yer alan “İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
parasının bittiğini ilan ederek henüz bitmemiş
metro inşaatlarına devam etme gücünün kalmadığını
açıkladı” bilgilerine ilişkin aşağıdaki hususları
dikkatinize sunmak istiyoruz.
Sayın Ataklı,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından inşasına
başlanmış herhangi bir metro hattının
bakanlığa devri söz konusu
değildir. Bahsi geçen Sabiha Gökçen -Kaynarca
metro hattı zaten Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla,
bu hattın İBB tarafından yarım bırakılarak
bakanlığa devrolduğu bilgisi doğru değildir.
Sabiha Gökçen Havalimanı ve Yeni
Havalimanı metrosu ile entegre olacak
3 metro hattının inşa çalışmalarını
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı üstlenmiştir. Söz
konusu bu hatların etüd ve proje çalışmaları İstanbul
Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanmıştır. Bu
hatların inşaatlarına henüz başlanmamıştır. Dolayısıyla,
“yarım bırakılarak
bakanlığa devredilen” bir hat
bulunmamaktadır.
Mesaj alındı. Devam eden metrolarda bir
sorun yok ama belli ki yeni yapılacak hatlar, ki
bunlar yeni havaalanı bağlantılı,
sarayın kontrolünde olacak.
Bu da demektir ki “siyasi” olarak yazdıklarım
doğru.
Bu koşullarda İstanbul’a aday olmak pek akıl karı
değil.
Ancak açık ara farkla kazanan bu
oyunu bozabilir.
Belediyeden arayan ikinci kişi İETT basın
danışmanlığından Saadet Oynak’tı.
Metrobüs seferleri ile ilgili dünkü yazımla ilgili
bilgi almak istemişler.
Özetle otobüslerin geç gelmesinin şikayet konusu
olmadığını ana duraklarda yığılma olduğunda tarife
beklenmeden boş otobüs gönderilmesinin doğru
olacağını belirtmek istediğimi anlattım.
Saadet Oynak hepsini not aldığını
ve değerlendirilmesi için yönetime sunacağını
söyledi.
Gerçekten bu iki arama da beni çok şaşırttı.
Ne bileyim, biraz normale dönmeye mi çalışıyorlar
nedir?
Elbette bundan sadece ülkemiz, demokrasimiz ve birbirimizi
anlamamız açısından sevinç duyarım.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER