MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Cuma günü öğleden sonra uluslararası kredi derecelendirme kurumu
Fitch, Türkiye’nin notunu düşürdü.
Başta Erdoğan olmak üzere “ekonomiyi
yönettikleri” belirtilen zevat elbette bundan memnun
olmamıştır.
Fitch’in kararının uluslararası bir
oyun olduğunu, hatta bu kararların
rüşvetle verildiğini bile mutlaka yine
söyleyeceklerdir.
Bunların hiçbir önemi yok.
Çünkü bizimkiler ne derse desin uluslararası piyasalar bu
kuruluşların açıklamalarına değer veriyor.
Gerçekten kasıtlı bir karar alıyorlarsa da ne
yazık ki durum böyle.
Türkiye’de ekonominin hızla kötüye gittiğini
söylemek için Fitch’e bakmaya veya
müneccim olmaya gerek yok.
Burada önemli olan ülke yönetiminin durumun ne kadar
farkında olduğu ve nasıl önlem almayı
düşündüğüdür.
Fitch’in bu kararından hemen sonra Sermaye Piyasası
Kurulu bir açıklama yaptı.
Açıklamaya göre “SPK borsada işlem gören şirketlerle ilgili
içsel bilgiye sahip kişilerin alım yapmasını engelleyen düzenlemeyi
31 Ağustos’a kadar askıya aldı.”
Açıklamadan
anlaşıldığına göre “şirket bilançoları, denetim raporları
hakkında bilgi sahibi kişiler ve yakınları söz konusu şirketin
hissesini bilgi kamuya açıklanmadan önce satın alabilecek. Hisse
satış yasağı ise devam edecek.”
Piyasaları bilenlerin
kullandığı deyimle “insider trading” 31 Ağustos’a
kadar serbest.
Tek fark, sadece alım yapılabiliyor,
satış ise yok.
Ekonomiyi bildiğine inandığım birine sordum bunu.
“Batıyoruz, bari kurtarabildiğin malını kurtar
demek istiyorlar” dedi.
İktidarın “mucizeye” ihtiyacı var. Yeniden
diriliş, küllerinden doğma masalları da buradan
çıkıyor.
Yarın iktidarın olmuş gibi göstermek isteyeceği ilk
mucizeye değinmek istiyorum.
BUNU YAZMAK GEREK