Çok yoğun tempolu bir dönem geçirdik. Peki, şimdi ortalık
sakinleşti mi? Hayır daha da yoğun günlere doğru gidiyoruz.
Yılbaşında “bu yıl çok sıcak bir yaz yaşayacağız” demiştim.
Sıcaktan da öte günler yaşadık.
İnanın önümüzdeki dönemde çok daha hareketli, heyecanlı günler
göreceğiz. Türkiye AKP iktidarı ile sonu belirsiz bir yola
girdi.
İç ve dış sorunlar kar topu yumağı gibi büyüyerek üzerimize
geliyor.
İktidarın kesintisiz uyguladığı gerginlik politikası, herkesi
birbirine düşürme yöntemleri, siyaseti sayısal gücün verdiği
şımarıklıkla yürütme çabaları yine olacak.
Ama bu ne kadar sürdürülebilir?
Türkiye bu yükü daha ne kadar taşıyabilir?
Hepsini aşarız. Kimsenin umutsuzluğa, bezginliğe, karamsarlığa
kapılmasına gerek yok. Sadece Anadolu topraklarında 1000 yıldır
yaşıyoruz, 1000 yılı aşkın devlet geleneğimiz var.
Türkiye böyle bir badireyi ilk kez yaşamıyor. Her seferinde
atlatmayı başardı. Çünkü akıl, bilim, mantık, doğruluk, dürüstlük,
vicdan geç de olsa her seferinde galip gelmiştir.
Bir yıldır aralıksız her gün yazıyorum, hemen hergün tv
ekranlarında konuklarımla birlikte Türkiye gerçekleri üzerine
mercek tutmaya çalışıyorum.
Bunun yarattığı fiziksel yorgunluğu fark etmek ve gidermek
mümkün.
Ancak zihinde yarattığı yorgunluğu çoğu kez fark etmiyoruz
bile.
Bir ara verip, zihni de dinlendirmeden yola devam etmek yarardan
çok zarar getirir. İyi bir şey yaptığınızı sanabilirsiniz ama büyük
ihtimalle öyle değildir.
Bu nedenle mutlaka bir ara verip zihni de dinlendirmek gerek.
Bu duygular içinde sizlerden iki haftalık izin istiyorum. Bu sürede
yazı yazmayacağım televizyon programlarıma da ara vereceğim.
4 yaşındaki kızım Peri ile zamanın muhtemelen tamamını ona ayırarak
her şeyden uzak bir tatil yapmayı planlıyorum.
7 Ağustos pazartesi günü bu köşede yine sizlerle birlikte olmak
dileğiyle hepinize sevgiler saygılar sunarım.