ACAİP YAZILAR
Fakirlik ne kötü bir şey.
Hele ülke olarak fakir olmak ondan da beter.
Refah seviyeniz de düşük olur doğal olarak.
İsteseniz de birçok şeyi yapamazsınız.
İçiniz daralır.
Gözünüz hep refah seviyesi yüksek ülkelerde
olur.
Kıskanırsınız içten içe ama yapacak bir şeyiniz
yoktur ne yazık ki.
Ama fakir ülke olmanın bazı
görünmeyen yararları da vardır.
Örneğin bir ülkenin refah seviyesi düşükse
enflasyonu da düşük olur.
Pahalılık olmaz.
Bazı fırsatçılar zırt pırt zam yapamaz.
Birçok mal ve hizmetin fiyatı uzun yıllar boyu hiç
kıpırdamaz bile, hep aynı kalır.
Bunları nereden biliyorum?
Çok şükür her şeyi bilen bir cumhurbaşkanına
sahibiz.
“Ben ekonomistim yaaa” diyen bu cumhurbaşkanımız
sağ olsun bizleri ekonomi konusuna bilgilendiriyor.
Refah seviyesinin artmasıyla fiyatların
zamlandığını enflasyonun yükseldiğini anlatıyor
bizler de öğreniyoruz.
Geçen gün ne kadar da veciz biçimde dile getirdi
yine.
“Et fiyatlarının artması refah seviyemizin bir
neticesidir” dedi.
Ekonomist cumhurbaşkanımız refah seviyemiz artması
sonucu kasaplara koştuğumuzu bol bol
et aldığımızı bu nedenle fiyatların
yükseldiğini bir güzel anlattı.
Halbuki ne güzel eskiden refah seciyemiz
düşük olduğu için vatandaş et
almaya gitmiyordu böylelikle et fiyatları
da artmıyordu.
Sağ olsun cumhurbaşkanımız anlattı da bizler de
öğrenmiş olduk.
Ve bu sayede anladık Avrupa ve Amerika’nın bizi
neden kıskandığını.
Çünkü bu ülkelerde refah seviyesi düşük olduğu
için halk et almaya çabalamıyor.
Bu nedenle et fiyatları hem düşük hem de
yıllardır artmıyor.
Düşünsenize Amerikalılar en pahalı eti bizim
paramızla 30 liraya falan alıyorlar. Bizde
kıymanın bile kilosu 50 lirayı geçti artık.
Neden?
Biz refah ülkesiyiz.
Halkımız zengin ve et almak için yarışıyor.
Ben de Alman olsam ekonomiden bu kadar iyi
anlayan bir cumhurbaşkanına sahip olan Türkiye’yi çok
kıskanırdım.
KOMİK