İki lider arasındaki samimiyetin fotoğraflara yansıdığı
Erdoğan-Trump görüşmesinden ne elde edildi? Türkiye-ABD
ilişkilerinin geleceği açısından kritik olan soru budur. Her şeyden
önce Erdoğan ve Trump'ın kimyalarının uyuşması açısından iyi bir
başlangıç olduğu söylenebilir.
Bunun anlamı 2013'ten itibaren Türkiye- ABD ilişkilerini
krize sokan yaklaşımın terk edilme ihtimalidir.
O da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönettiği Türkiye ile birlikte
çalışma fikrinin ABD yönetiminde yeniden önem
kazanmasıdır.
Hatırlayalım, 2013 Mayıs ayındaki Erdoğan- Obama zirvesinden
sonra ikili ilişkilerde tonu artan bir gerilim sarmalına
girilmişti.
Bu tarihten itibaren Obama, Erdoğan'a olan yaklaşımını
değiştirdi.
Daha önce "güvendiği" liderler arasında saydığı
Erdoğan'ı "büyük ordusunu" Suriye krizinde
kullanmadığı ve İsrail ile normalleşme süreci başlatmadığı için
karşısına aldı. Gezi olaylarının, 17-25 Aralık yargı operasyonunun
ve 15 Temmuz darbe girişiminin bu gerilimli dönemde gerçekleşmesi
de manidar bulunmuştur.
İşte Trump'ın Türkiye ile birlikte çalışma kararlılığının
Suriye-Irak'ın geleceği ve İran'ın yayılmacılığının
sınırlandırılması başta olma üzere Ortadoğu'nun yeniden
şekillenmesi konusunda bir işbirliği trendi oluşturması imkânı
var.
Bu genel resim içinde bazı önemli uzlaşmazlık alanları (YPG
ve FETÖ) varlıklarını korusa da orta vadede
"yönetilmeleri" açısından olumlu bir perspektifin
kapısı aralanmış görünmekte.