2021'in son gününde uluslararası sistemin ve dış politikamızın
durum değerlendirmesini yapmak yeni yılda bizi neler beklediğini
anlamaya katkı sunar. Bir önceki gibi salgının gölgesinde geçen bu
yılı Türkiye olarak Turkovac'ın uygulamaya başlanmasıyla
kapatıyoruz. Aşısını üreten 9 ülkeden birisi olarak bu haklı gururu
yaşasak da geçtiğimiz yıl dünya, aşı milliyetçiliğinden dahi
kurtulamadı. Önümüzdeki yıl küresel sistemde etkin aktör olma
tercihini sürdürecek olan ülkemizin aşı ve SİHA gibi üstünlüklerini
diplomaside öne çıkarması şaşırtıcı olmayacak. Yeni varyantlarla
2022'de etkisini kaybetmesi beklenen salgının etkileri (enflasyonun
yükselmesi, tedarik zincirlerindeki kırılma ve işsizlik) ise bir
süre daha dünya ekonomilerini zorlayacak.
ULUSLARARASI SİSTEM NEREYE?
Mart 2020'den itibaren başlayan pandeminin dünyayı nasıl
etkileyeceği tartışmasında bugün söylenecek şey, uluslararası
sistemde beklenen ölçüde radikal bir değişimin gerçekleşmediğidir.
Henüz Birinci Dünya Savaşı sonrası şartlarına benzer bir noktada
değiliz. Ancak büyük güçlerin rekabeti hızlanırken bütün devletler
güvenlik, sağlık, iklim değişikliği, çevre, tabii kaynaklar
ve...