Şampiyonlar Ligi serüveninde emin adımlarla ilerlemek ve son 16 biletini garantilemek isteyen Galatasaray, kendi sahasında kritik bir yara aldı. Union Saint-Gilloise karşısında alınan 1-0’lık mağlubiyet, sadece haneye yazılan üç puanın kaybı değil, aynı zamanda takımın kadro derinliği, taktik esnekliği ve kritik oyunculara olan bağımlılığı konularında önemli sinyaller verdi.
Union Saint-Gilloise Teknik Direktörü David Hubert'in maç öncesinde, "Galatasaray’da Osimhen yoksa da Icardi var, Barış Alper var, Sane var..." sözleri, Sarı Kırmızılıların hücum hattının kağıt üzerindeki gücünü vurguluyordu. Ancak sahadaki tablo, bu isimlerin tek başına yeterli olmadığını gösterdi.
Teknik Direktör Okan Buruk, sakatlık ve cezaların yarattığı zorunlu rotasyonla adeta bir kadro mühendisliği krizinin ortasında kaldı. Maça çıkan ilk 11, mevcut en iyi oyunculardan oluşuyordu. Ne var ki, bu durumun kaçınılmaz bir sonucu vardı: Yedek kulübesi, özellikle hücum hattı ve orta saha için kritik hamle oyuncularından yoksundu.
Maçın kilit anlarında oyuna tempo katacak, yorgunluğu giderecek ve skoru değiştirecek bir koz arandığında, Buruk’un elinde sadece genç ve tecrübesiz isimler...