Tehdit, şantaj ve kumpasları kâr etmeyen Amerikan yönetimi
çareyi sinsi bir itirafa başvurmakta gördü. ABD Kongresi'ne sunulan
bir raporda YPG'nin PKK olduğu yarım ağızla da olsa kabul
edildi.
Ancak günah çıkartırken bile ABD'nin son derece iyi düşünülmüş ve
tuzaklarla dolu yeni bir sabotaj stratejisini devreye soktuğunu
unutmamak lazım.
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyareti öncesi adeta
basın ve propaganda bülteni gibi çalışan Pentagon, ilk olarak terör
örgütü PYD/ YPG'ye ayırdığı bütçenin miktarı ve mahiyeti hakkında
peş peşe düzeltmelerde bulundu.
550 milyon dolarlık terör bütçesinde indirime giden ABD Savunma
Bakanlığı, meblağı revize ederek 250 milyon dolara düşürdü.
Ardından bu paranın YPG ve PYD'li militanların silahlandırılıp
eğitilmelerine değil Irak-Suriye sınırının güvenliğini sağlayacak
'yerel güçlere' harcanacağını açıkladı.
Peşinden ikinci bir düzeltme daha yapan Pentagon, paranın Irak-
Suriye sınırı yerine Lübnan- Ürdün sınırındaki güvenliğin tesisine
aktarılacağını vurguladı.
ABD'nin sıkıştığında veya çıkarı söz konusu olduğunda tavşanları nasıl ördek yaptığını gayet iyi biliyoruz. Tıpkı PKK'yı YPG ve YPG'yi de paravan SDG (Suriye Demokratik Güçleri) diye pazarlaması gibi.