Komşumuz Rami Bey’in kurbanı her bayram
kaçardı…
Daha arife günü yanda “Kurbanlık
kaçtı” bağrışmaları yükselirdi…
Sonradan bunu bilinçli yaptığını, kurbanı bilerek kaçırdığını
anladık… Böylece en az iki-üç mahalle kurban kestiğini
öğreniyordu…
Yaşlı, genç, kadın, çocuklar kurbanın peşinde iki üç mahalleyi
dolanıp, milleti ayağa kaldırıp geldiklerinde, yataktaki hastalar
bile Rami Bey’in kurban kestiğini duymuş
oluyordu…
Hatta telefon görüşmelerine denk gelirse, başka şehirdeki
akrabalar, askerdeki çocuklar, uzaktaki aile bireyleri bile bunu
bir şekilde duyuyorlardı…
Sonraları iki, hatta üç defa kaçmaya başladı kurbanları…
Diyelim ki bir arife günü sabah, bir herkesin işten dönme saati
akşam vakti gibi, bir de bayram sabahı…
Aşağı mahalle duymadıysa, bir de o yana doğru…
*
Son aldığı kurbanlık kaçmayan cinsten çıktı…
İpi gevşetti biraz bekledi, olmadı…
Bağı söktü hareket yok…
Tümden göstere göstere açtı koyuncuk oralı değil…
“Höt kişe hot hot” dedi kaçmıyor…
Biraz ittirdi, geri geldi…
Durduğu yerde iki ayağı üzerine zıpladı, patırtı çıksın ki kaçsın,
öyle sakin baktı kurbanlık…
Koşarak üzerine yürüdü…
“Yakaladım seni” dedi…
Tık yok…