“Sakallı hepsi de IŞİD’cilere
benziyor..”
“Terörist gibiler..”
“Emirlere uymuyorlar..”
“İyi eğitim de verilmemiş zaten..”
Bu cümlelerin çoğuna aşinasınız..
Eski adıyla ÖSO
için ‘acımasızca’ kullanılıyor..
Onlar artık Suriye Millî Ordusu..
Sadece dışarıda değil içeride de düşmanları çok..
Sevmeyenler, yaka silkenler, nefret edenler var..
Kemal Kılıçdaroğlu mesela..
CHP grup toplantılarının değişmez gündemi..
Her fırsatta Suriye Millî Ordusu’nu yerden yere
vuruyor..
Açıktan “Bunlar
terörist” diyor..
Barış Pınarı Harekâtında 144 şehit verdiler..
Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında onlardan
bahsediyor..
Türkiye-Suriye sınırında oluşturulan yeşil kuşakta yer
alacaklar..
Yeşil hattın güvenlik unsurları
olacaklar..
Türkiye'nin dost kuvvetleri..
Amerika'da da sokağa çıkın..
Etrafınıza bakın.. Bir sürü sakallı görürsünüz..
-Hiç Amerikan medyasında sakallıların DEAŞ’lılara
benzediğini okudunuz mu?
-ABD, Fransa ve Almanya PKK/YPG’ye toz konduruyor
mu?
1,5 milyon masumu öldüren Suriye rejim ordusuna laf
söyleyen var mı?
ABD VE FRANSA MATEMDE
-“İnsan hakları ihlal edildi..”
-“Savaş suçu işlendi..”
-“Kimyasal silah, fosfor bombası kullanıldı..”
Bu manşetlere alıştık..
Oyunları bozuldu çünkü..
ABD ve Fransa'nın başı çektiği batılı ülkelerin göz
bebeği PKK terör devleti yıkıldı..
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtları ile
yerle bir edildi..
Bu üç operasyon da Batı’nın kimyasını, ezberini
bozdu..
‘Böylesi askerî operasyonları sadece ABD
yapabilir’ algısı vardı..
HİBRİT VE VEKALET SAVAŞLARI
ABD, PKK/YPG’yi vekalet savaşçısı olarak kullanırken
‘müttefikimiz’ diyor..
Hatta başındaki terörist (Ferhat Abdi Şahin) de
general oluyor!.
Ama Türkiye ile birlikte DEAŞ ve PKK/YPG’li
teröristlerle mücadele eden Suriye Millî Ordusu “savaş
suçlusu” ilan ediliyor..
Günümüzün asimetrik dünyasında ‘vekalet savaşçıları’
vazgeçilmezlerden..
ABD 2. Körfez Savaşında paralı özel güvenlik şirketi
Blackwater ile anlaşmıştı..
ABD askerlerinin güvenliği Blackwater’a teslim
edilmişti..
Ama daha sonra şirketin Iraklılara uyguladığı işkence ve insan
hakları ihlalleri ortalığa döküldü..
Hatta ABD mahkemelerine konu oldu..
Benzer skandallar yaşanmasın diye ABD bu kez Suriye’de
PKK/YPG’ye sarıldı.
Maliyetsiz yerel güç üzerinden uzun vadede Suriye'de kalma
imkânı yakaladı..
Defacto durumlar oluşturmak çok kolay..
Bir ülkeye yerleşmek de bu kadar
basit..
Düşünün ki;
-Darbe başarılı olsaydı ABD askerlerinin “büyükelçilik
çalışanlarını, vatandaşlarını veya ABD şirketleri koruma”
bahanesiyle Türkiye'ye gelişlerini kim
engelleyebilirdi?
-Stratejik alanlara, askerî bölgelere girmelerine
bir şey diyen çıkar mıydı?
BÜYÜK ROL OYNADI
Peş peşe gerçekleştirilen operasyonlar dünyada büyük yankı
uyandırdı..
Türkiye gücünü bütün dünyaya kabul ettirdi..
Sadece 24 saatte M4 karayoluna kadar
indi..
Artık, “Türkiye yapar” demeye
başladılar..
Tüm bu askerî operasyonlarda Suriye
Millî Ordusu önemli rol oynadı.
Bilmeyenlere hatırlatmakta fayda var..
Bence Kemal Bey’e de brifing verilse çok iyi olur..
-Suriye Millî Ordusu topraklarını rejim ve terör
örgütlerine karşı savunuyor..
-Türkmen, Kürt ve Arap etnik kökenli Suriyelilerden
oluşuyor..
-Suriye Millî Ordusu’nun eğitim, donanım, sevk ve
idaresi Türkiye tarafından gerçekleştiriliyor..
Savaşmaktan ve şehit olmaktan korkmuyorlar..
İşte Türkiye dostu bu insanlar acımasızca eleştirilip,
itibarsızlaştırılıyor..
“Yok saçları uzun, sakalları şöyle..”
“Yok IŞİD’ten farkları yok..”
“Yok yağma yapıyorlar..”
Bu lafları dolaşıma sokan zaten Batı basını ve PKK..
Maalesef bu yaftalar bazı siyasetçiler tarafından da
satın alınıp kullanılıyor..
Üzücü olan da bu..
Türk ordusu ile kader birliği yapan bu insanlar hiçbirine
aldırış etmeden mücadelesine devam ediyor..
Gözlerini kırpmadan ölüyor, can veriyorlar..
Suriye Millî Ordusu ileride çok daha önemli stratejik güç
hâline gelecek..
Artık onları Türkiye'den ayrı
düşünemeyiz…
“Terörist gibiler..”
“Emirlere uymuyorlar..”
“İyi eğitim de verilmemiş zaten..”
Bu cümlelerin çoğuna aşinasınız..