Yunanistan’ın Ege Denizi’nde 18’i ada statüsünde olan 152 ada,
adacık ve kayalığı işgal etmesine, Ankara’nın güçlü tepki
vermemesi, Akdeniz’de attığı adımlarda da Atina’yı
cesaretlendiriyor. Dahası, Türk kamuoyunun da TBMM’nin de Kıbrıs
başta olmak üzere Yunanistan’la yaşanan sorunlardaki hassasiyetinin
ve milli meselelerde birlikte davranma geleneğinin aşındığı
gözleniyor.
Hafızamızı tazeleyelim. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz
Hukuku Sözleşmesi’ni, 31 Mayıs 1995’te kabul eden Yunanistan’ın,
sözleşmeye dayanarak, Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarma
çabasına karşı, TBMM 8 Haziran 1995’te, “Yunanistan’ın karasularını
12 mile çıkarmasının savaş sebebi (Casus Belli) sayılacağını” ilan
etmişti. Nereden nereye... Halen 6 millik karasuları nedeniyle,
yüzde 49’u açık deniz statüsünde olan Ege Denizi’nde, Yunanistan’ın
12 mil kararı hayata geçerse, açık deniz alanları yüzde 19’a
inecek. Yunanistan’ın karasuları daha da genişleyecek. Türkiye
kıyılara hapsolacak, ticaret gemileri Akdeniz’e serbest biçimde
erişemeyecek.