Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın,
ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesi, sorunun diğer
boyutlarının yanında, ABD - Suudi Arabistan ilişkilerine daha
yakından bakmayı da gerektiriyor. Çünkü iki ülkenin ilişkileri
yoğun, derin ve çok yönlü. ABD’nin Ortadoğu’da Suudi Arabistan’a
ihtiyacı var. Suudi Arabistan açısından ise ABD desteği
vazgeçilmez, yaşamsal. Bu ilişkinin boyutlarını daha iyi anlamak
için, ABD’nin Ortadoğu’ya ilişkin hesaplarını sıralamakta yarar
var.
1) İsrail’in güvenliğinin pekiştirilmesi.
2) Bölgenin enerji kaynakları ve enerji güzergâhları üzerinde
ABD’nin söz sahibi olması.
3) Dört bölge ülkesinin (Türkiye, İran, Irak, Suriye) bölünmesiyle,
ABD güdümünde ve İsrail himayesinde bir Kürt devletinin
kurulması.
4) İran’ın bölgede artan etkisinin önlenmesi, bu ülkenin
kuşatılması, tercihen rejiminin değiştirilmesi.
5) Rusya’nın Ortadoğu’da yükselen nüfuzunun dizginlenmesi.
6) Enerji tedariki açısından bölgeyle yakından ilgilenen, muazzam
ekonomik gücü sayesinde bölgede ağırlığı artan Çin’in yükselen
etkisinin engellenmesi.
ABD’nin bu hedeflerinin hangisini ele alırsak alalım, bölgede Suudi
Arabistan’a olan ihtiyacı görülüyor. Çünkü Suudi Arabistan’ın
Körfez’deki Arap ülkeleri üzerinde etkisi büyük. İsrail’le yakın
ilişkileri var. Sünni Arap âleminin liderliği konusunda, görünürde
iyi ilişkilere sahip olsa da, gerçekte Mısır ile rekabet ediyor.
Mısır kökenli Müslüman Kardeşler örgütünü (İhvan) tehdit olarak
görüyor. ABD silah sanayisinin en önemli müşterileri arasında.
İslam NATO’su, Arap NATO’su gibi projelerde başı çekiyor. İran ile
tarihsel, siyasal, toplumsal, mezhepsel, etnik, jeopolitik,
stratejik, ekonomik rekabet içinde ve İran’a karşı bölgede
yürütülen vekâlet...