Barış Doster Cumhuriyet Gazetesi

ABD, Türkiye’yi hangi araçlarla sıkıştırıyor?

Türkiye ile ABD arasında, S-400 alımı nedeniyle yaşanan gerilim, ABD’nin küstahlık dozu artan açıklamalarıyla, başka bir aşamaya ulaştı. İki ülke ilişkilerindeki yapısal sorunlar...

19 Haziran 2019 | 214 okunma

Türkiye ile ABD arasında, S-400 alımı nedeniyle yaşanan gerilim, ABD’nin küstahlık dozu artan açıklamalarıyla, başka bir aşamaya ulaştı. İki ülke ilişkilerindeki yapısal sorunlar, çatışan çıkarlar, farklılaşan öncelikler daha net görüldü. 1952’de NATO’ya üye olup, Atlantik kampına çok acele ve hiç sorgulamadan girmenin; Türkiye’nin milli egemenliğini, ulusal bütünlüğünü, bağımsızlık anlayışını, kalkınma hamlesini nasıl sekteye uğrattığı, bir kez daha anlaşıldı.
Şu gerçeği kabul edelim: ABD’nin Türkiye’de sadece dış politika üzerinde değil, iç siyasetten ekonomiye, akademiden işçi sendikalarına, eğitimden medyaya, bürokrasiden orduya, iş dünyasından dini örgütlenmelere dek geniş bir alanda nüfuzu var. Bu da Türkiye - ABD ilişkilerinin sorgulanmasını, ilişkilere eleştirel yaklaşılmasını zorlaştırıyor. ABD emperyalizmini değil yüksek sesle eleştirmek; iki ülke ilişkilerindeki sağlıksız, dengesiz duruma işaret etmek bile, bunu söyleyenin üniversitede, bürokraside, siyasette, orduda başını belaya sokuyor. Dışlanmasına, önünün kesilmesine, tasfiye edilmesine neden oluyor. Hele de Soğuk Savaş’ın başlangıcında ABD’yle ilişkilere, Kore’ye asker yollanmasına karşı çıkanların, adeta “vatan haini” ilan edildiğini biliyoruz. Nâzım Hikmet’in, Behice Boran’ın, Niyazi Berkes’in, Pertev Naili Boratav’ın, Mehmet Ali Aybar’ın hangi ağır bedelleri ödediğini unutmuyoruz. ABD’den ‘barış’ beklemek…
Ağzına “emperyalizm” kavramını almadan dış politika konuşanların; sömürüden bahsetmeden, sınıfsal çelişkiye, varsıl - yoksul uçurumuna dikkat çekmeden siyaset üzerine ahkâm kesenlerin ortak özelliği, ABD’nin barış getireceğine inanmaktır. Oysa dünyadaki 7.7 milyar insan arasında dünyaya barış, huzur, istikrar, demokrasi getirecek son kişi ABD başkanıdır. Çünkü emperya...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Muhalefet ve değişimin yönü 14 Haziran 2023 | 431 Okunma İktidar ve anayasa değişikliği 10 Haziran 2023 | 248 Okunma Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor? 07 Haziran 2023 | 2.401 Okunma Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP 03 Haziran 2023 | 552 Okunma Seçmenle inatlaşmak 31 Mayıs 2023 | 1.091 Okunma