CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan sormuştu:
“Büyük Taarruz’un yıldönümüne, Afyon’a gitmek üzere evinden çıkacağı bilinen Emekli Astsubay Oktay Yıldırım saldırıya uğradı. Bu bir tesadüf değildir. Tam 4 defa saldırıya uğradı. Bundan 9 ay önce evine girme girişiminde bulunuldu, jandarma bilgilendirildi, linç girişiminin ardından aynı akşam evinin önünde silahla ateş açıldı ve son olarak bu sabah; kahramanımıza pusu kurulmuş beklendiği saatte evden çıkmaması üzerine arabası, evi kurşunlanmıştır. Buradan doğrudan Jandarma Genel Komutanı’na soruyorum: Siz ne yapıyorsunuz kardeşim? Bu milletin kahraman gazisi defalarca saldırıya uğrarken, silahı gasp edilirken, arabası parçalanırken, evi taşlanırken, siz neredeydiniz? Koruma sistemi niçin çalışmadı? Şikâyetler neden işleme alınmadı? Siz bu milletin gazisini koruyamayacaksanız kimi koruyacaksınız?”
Dün bu köşede okudunuz…
Ergenekon kumpasında yedi yıl Silivri’de hapis yatan Oktay Yıldırım’ın arabasına sekiz el ateş edildi ve Yıldırım jandarmaya ifade verdi. İfadesinde “kamera kayıtlarını” teslim ettiğini söyleyen Oktay Yıldırım olası şüphelilerin “HTS kayıtlarına” da bakılmasını istedi ve ekledi: “Bu basit bir asayiş olayı değildir. Arkasında provokasyon peşinde olan tarikat yapıları vardır.”
Peki jandarma ifadesinde Oktay Yıldırım ne söyledi?